Gougerot-Carteaud syndrome (GCS) is a rarely seen dermatosis characterized by reticular and pigmented plaques with a tendency to merge with each other in areas such as the neck, upper body, and axilla in young adults. A 20-year-old male patient presented to the dermatology outpatient clinic with the complaints of itching and brown patches affecting the trunk, back and the neck. He had no endocrine diseases and used no drugs. Dermatological examination revealed reticulated, hyperpigmented, verrucous papules and plaques on the anterior surface of his trunk, upper back, and neck region. No fungal elements were encountered in the potassium hydroxide examination. Histopathologically, basket-like hyperkeratosis, papillomatosis, mild acanthosis, and hyperpigmentation in the basal layer were detected. Minocycline treatment was initiated at a dose of 100 mg/daily. At the three-month follow-up visit, minocycline treatment was terminated due to lack of clinical response, and 30 mg/day acitretin treatment was initiated. The lesions showed marked improvement except for a slight hyperpigmentation in the first month of the treatment. We report here a case of GCS in which acitretin was started due to clinical unresponsiveness to minocycline treatment and, substantially, a favorable result was obtained in a short time. Keywords: Gougerot-Carteaud syndrome, confluent and reticulated papillomatosis, acitretin
Abstract
GirişGougerot-Carteaud sendromu (GCS); konfluent retiküler papillomatozis olarak da bilinir. Genç erişkinlerde boyun, üst gövde, aksilla gibi bölgelerde birbiri ile birleşmeye meyilli, retiküler ve hiperpigmente plaklarla karakterize nadir görülen bir dermatozdur 1 . Hastalığın malassezia furfur, staphylococcus veya propionibacterium acnes'e karşı gelişen anormal bir konakçı yanıtı olduğu düşünülmüştür. Diğer taraftan obezite, tip 2 diyabet, hirşutismus, Cushing sendromu, menstruel disfonksiyon, vitamin A eksikliği, genetik yatkınlık, fotosensitivite, kutanöz amiloidoz ve Gougerot-Carteaud sendromu (GCS) genç erişkinlerde boyun, üst gövde, aksilla gibi bölgelerde birbiri ile birleşmeye meyilli, retiküler, pigmente plaklarla karakterize nadir bir dermatozdur. Yirmi yaşında erkek hasta gövdesinde ve sırtında kahverengi renk değişikliği ve kaşıntı şikayeti ile başvurdu. Özgeçmişinde endokrinolojik bir hastalığı olmadığı ve herhangi bir ilaç kullanmadığı öğrenildi. Dermatolojik muayenesinde gövde ön ve arka yüzde, boyun bölgesinde hiperpigmente retiküler, verüköz papül ve plaklar mevcuttu. Potasyum hidroksit incelemede mantar elemanlarına rastlanmadı. Histopatolojide sepetsi hiperkeratoz, papillomatoz, hafif akantoz, bazal tabakada hiperpigmentasyon tespit edildi. 100 mg/gün minosiklin tedavisi başlandı. Tedavinin 3. ayında klinik yanıt alınamaması nedeni ile minosiklin tedavisi sonlandırıldı ve 30 mg/ gün asitretin tedavisi başlandı. Tedaviye başladıktan 1 ay sonra lezyonların hafif hiperpigmentasyon bırakarak iyileştiği tespit edildi. Biz burada minosikline klinik yanıtsızlık nedeniyle asitretin tedavisi başlanan ve kı...