ABS TRACTÖz Aim: In kidney diseases, renal damage may be mild and initially asymptomatic. Proteinuria, a marker of kidney injury, directly contributes to chronic tubulointerstitial damage. We investigated the prevalence of proteinuria (POP) in school-aged children in Turkey. Materials and Methods: The cluster sampling method was used to calculate the required size of the study group for this cross-sectional study. Urine samples were randomly obtained to determine urinary protein/creatinine ratio (Upr/Ucr) from 1374 children aged 6 to 18 years. POP was also specifically assessed in hypertensive and obese children. Results: The mean age of the subjects was 11.68±3.43 years. The children were from rural (23.9%) and urban (76.1%) regions of Tokat, Turkey. Upr/Ucr ≥0.20 was detected in 92 children, corresponding to a POP rate of 6.7%, without any statistically significant difference between girls and boys. Among 141 obese children, 16 (11.3%) and 76 of 1233 non-obese children (6.2%) had proteinuria (p<0.05). Children with hypertension had a POP of 7.5% compared to the 6.7% of those without hypertension (p>0.05). Conclusion: Among school-aged Turkish children POP was 6.7%. POP was higher in obese than in non-obese children. But there was no association between POP and hypertension. While screening programs allow the early detection of renal disease, further cohort studies are required to be able to suggest urinary screening programs. Keywords: Proteinuria, children, obesity, protein creatinine ratio, hypertension Amaç: Böbrek hastalıklarında renal hasar başlangıçta asemptomatik ve hafif olabilir. Böbrek hasarının bir belirteci olan proteinüri, kronik tübülointerstisyel hasara doğrudan katkıda bulunur. Okul çağındaki çocuklarda proteinüri prevalansını (PP) araştırdık. Gereç ve Yöntemler: Bu kesitsel çalışma için çalışma grubunun gerekli boyutunu hesaplamak için küme örnekleme yöntemi kullanıldı. Altı-on sekiz yaş arasındaki 1374 çocuğun idrar protein/kreatinin oranını (Upr/Ucr) belirlemek için idrar numuneleri rastgele elde edildi. PP hipertansif ve obez çocuklarda ayrıca hesaplandı. Bulgular: Olguların yaş ortalaması 11,68±3,43 yıl idi. Olguların %23,9'u kırsal alanlardan ve %76,1'i kentsel bölgeden alındı. Kız ile erkek çocuklar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmaksızın, 92 çocukta Upr/Ucr ≥0,20 saptandı, PP %6,7'ye karşılık geldi. Yüz kırk bir obez çocuktan 16'sında (%11,3) proteinüri vardı; obez olmayan 1233 çocuğun 76'sında (%6,2) proteinüri vardı (p<0,05). Hipertansiyonlu çocuklarda proteinüri %7,5 iken hipertansif olmayanlardaki prevalans oranı %6,7 idi (p>0,05). Sonuç: Okul çağındaki Türk çocuklarında PP %6,7 idi. PP, obezlerde obez olmayan çocuklardan daha yüksekti. Ancak, PP ve hipertansiyon arasında herhangi bir ilişki mevcut değildi. Tarama programları, böbrek hastalığını erken tespitte yardımcı olsa da üriner tarama programlarının önerilmesi için daha fazla kohort araştırmaları gereklidir.