Artan nüfus, şehirleşme ve üretim faaliyetlerine bağlı olarak enerjiye duyulan ihtiyaç ve bağımlılık giderek artmaktadır. Ancak enerji arzının sınırlı ve kaynakların eşitsiz dağıldığı günümüzde enerji kaynaklarının yönetimi, üretimi, aktarımı, ticareti vb. unsurlar kimi zaman politik, siyasi, ekonomik çatışma ve krizlere sebep olmaktadır. Özellikle fosil enerji kaynaklarının aşırı tüketimi sonucunda ortaya çıkan çevre ve hava kirliliği insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Günümüzde ülkeler bilinçli enerji tüketimi ve tercihi yaparak enerjiyi verimli, etkin ve tasarruflu kullanma davranışlarını benimseyen enerji okuryazarlığı kazanmış toplumlara ihtiyaç duymaktadır. Bu amaçla okul öncesinden başlayarak yüksek öğrenime kadar her kademede enerjiye dair temel konular öğretim programında yer almaktadır. Aile, arkadaş, yakın çevre, yaşanılan yerleşim yerine ait kültür, eğitim durumu, iletişim imkânları, gelir seviyesi vb. etkenler enerji okuryazarlığını özellikle davranış seviyesinde önemli ölçüde etkiler. Ülkemizde coğrafya lisans programlarında enerjinin üretimi, tüketimi, dağılışı, stratejik önemi ile doğal çevre ve ulusal ekonomi üzerindeki etkilerine dair kazanımları kapsayan dersler okutulmaktadır. Bu bakımdan coğrafya lisans programında öğrenim gören öğrenciler ile bölüm mezunlarının enerji okuryazarı niteliğine sahip olması beklenmektedir. Yapmış olduğumuz çalışma Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğrencilerine geçerliği ve güvenirliği kabul edilmiş enerji okuryazarlığı ölçeği uygulanmış ve sonuçlar öğrencilere ait bazı demografik özelliklere bağlı olarak yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda öğrencilerin sahip olduğu enerji okuryazarlık seviyelerinin yaşanan yer, sınıf düzeyi, anne-baba eğitim seviyesi gibi demografik bazı etkenlere göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.