“…Gelişim özellikleri itibariyle incelendiğinde ergenlerin sahip oldukları sosyal görünüş kaygıları iletişim becerilerini etkileyecek bir niteliğe sahiptir. İlgili literatürde sosyal görünüş kaygısının; duygusal yeme (Özkan, 2017), özgüven düzeyi ve arkadaşlık ilişkileri (Çetinkaya, 2019), öznel iyi oluş (Seki ve Dilmaç, 2015), mükemmeliyetçilik (Çelik ve Şenay Güzel, 2018), bazı demografik özellikler (Soylu vd., 2017), beden eğitimi dersine yönelik sürekli kaygı düzeyi (İnan vd., 2018), benlik saygısı (Özcan vd., 2013;Kılıç , 2015), depresyon ve anksiyete (Özcan vd., 2013), utangaçlık (Kara, 2016), öğrenim yeri tercihleri (Çınar ve Keskin, 2015) ve erken dönem uyumsuz şemalar (Makas ve Çelik, 2018) ile olan ilişkisinin incelendiği Ereğli Eğitim Fakültesi Dergisi [17] görülmüştür. İletişim becerileri ise duygusal zeka (Pelit vd., 2018;Cerit ve Öz, 2019), bazı demografik özellikler (Aşcı vd., 2015 ;Elkin vd., 2016), sosyal medya kullanım nedenleri (Onarman, 2020), sosyal kaygı düzeyi (Toluç, 2020) ve sosyal medya bağımlılığı (Erdoğan, 2019) ile ilişkilendirilmiştir.…”