Öz Mezhep değiştirme İslam tarihinde zaman zaman karş laş lan bir olgudur. S radan kimselerin mezhep değiştirmesinin çoğu zaman sadece kendilerini ilgilendiren birtak m sonuçlar olurken yöneticilerin mezhep değiştirmesinin sadece kendilerini değil yönettikleri devleti ve toplumu da ilgilendiren sonuçlar olur. Eyyûbî Hanedan 'na mensup olan el-Melikü'l-Muazzam İsa'n n, ailesinin mezhebi olan Şafiiliği terk ederek Hanefîleşmesi de bu bak mdan üzerinde durulmas gereken bir süreçtir. el-Melikü'l-Muazzam' n neden, ne zaman ve hangi saiklerle Hanefi mezhebine geçtiği ya da bu geçişten sonraki sürecin nas l tecelli ettiğiyle ilgili kaynaklarda doyurucu ve somut bilgiler mevcut değildir. el-Melikü'l-Muazzam' n Hanefiliği tercih etmesi ailesinin yan nda diğer mezheplere mensup bilginler taraf ndan da hoş karş lanmam ş; bu tepkisel durum, onun Hanefîleşme serüveninin yanl ş alg lanmas na sebep olduğu gibi, Hanefilere göre meşru olan baz icraatlar n n da "taassup" olarak gösterilmesini beraberinde getirmiştir. Hanefi mezhebinde devlet başkan na tan nan yetkilerin daha geniş olmas ndan faydalanarak savaş dönemlerinde ek vergiler koymas , Hanefilerce caiz görülen baz içki türlerinin içilmesini ve al n p sat lmas n serbest b rakmas , yapt ğ atamalarda ve açm ş olduğu yeni medreselerde Hanefiler lehine tav r koymas onun tart ş lan icraatlar ndan baz lar d r. Bu makalede onun Hanefîleşmesindeki en önemli etkenler üzerinde durulacak ve taassup olarak gösterilen baz tav r ve icraatlar n n gerçekten böyle olup olmad ğ irdelenecektir.