İnsan sosyal bir varlık olması nedeniyle öğrenme ve keşfetme içgüdüsü ile hareket eder. Bu kapsamda okul adını verdiğimiz birimlerde hem hayata dair hem de üzerine bir yapı inşa edecek şekilde; temel bilgi ve birikimi yaşı uygun olan çocuklarımıza ulaştırmak suretiyle gelişimlerine ve topluma katkı sağlamak noktasında gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Okul öğrenmenin ilk başladığı toplumun temel yapı taşı olan aileden sonra insanın ikinci evi ve ailesi rolünü üstlenir. Eğitim ve öğretimin olmazsa olmazı öğretmenlerimizin okul kapsamında ne denli önemli bir faktör oldukları toplumca bilinmektedir. Günümüzde ülkemizde de resmi ve özel eğitim kurumlarında yaklaşık olarak 1 milyon 200 bin civarında öğretmenin görev yaptığı ifade edilmektedir.İstatistiksel verilerin yanı sıra öğretmenlik kendine özgü bir değer taşımakta ve kutsallık barındırmaktadır. Çocuklarımız toplumun geleceği olarak görülürken çocuklarımıza eğitim öğretim noktasında yön veren bir numaralı faktör olan öğretmenlerimiz toplumun geleceğini dolaylı yoldan şiddetli bir şekilde etkilemektedir. Kurtuluş Mücadelesini başlatan ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün de "Başöğretmen" unvanını ve şu sözünü tekrar ifade etmekte yarar görüyorum; "Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Cumhuriyet sizden fikri hür,