Türkiye'de yabancı dil eğitimi sadece ilk ve ortaöğretimde değil aynı zamanda yükseköğretim kurumlarının hazırlık sınıflarında da bir sorundur. Öğrencilerin yabancı dil yeterliğinin zayıf ve dil öğrenmeye karşı motivasyonlarının az oluşu, sadece üniversitelerin uluslararasılaşmada değil, aynı zamanda bilgi ekonomisi toplumunun oluşumunda da olumsuz bir faktördür. Yapılan kapsamlı çalışmalarda, temel sorunu besleyen çeşitli faktörler belirlenmiş ve bu faktörlerin iyileştirilmesine yönelik kalite programları oluşturulmuş ve yönetmelikler revize edilmiştir. Özellikle, dil eğitiminin uygulayıcıları olan öğretim görevlilerinin istihdamına yönelik yapılan değişiklikler incelendiğinde, düzenlemelerdeki bazı maddelerin muğlak ve yoruma açık olduğunu ve dil eğitimine bir sistem olarak yaklaşılmadığını göstermektedir. Yönetmeliklerde geçen "yüksek lisans yapmış olmak" ifadesi, öğretim görevlisi kadro ilanlarında "alanında yüksek lisans yapmış olmak" şeklinde işe koşulmaktadır. Dolayısıyla çok disiplinli bir sistem olan dil eğitimine, pozitif ayrımcılık yapılarak filoloji disiplini bakış açısı ile yaklaşılmaktadır. Oysaki dil eğitiminde öğretim görevlilerinin dil yetkinliğine sahip olması, eğitim sorunlarının çözümünde temel değil, destekleyici bir yetkinliktir. Eğitim programı ve öğretim, ölçme ve değerlendirme, mesleki yeterlik, eğitim psikolojisi, eğitim felsefesi ve eğitim politikalarından kaynaklanan sorunları çözmek çok disiplinli bir tartışma ortamını gerektirmektedir. Kadro ilanları ve istihdamda belirli bir disiplin anlayışından uzaklaşarak, kurumsal hedefler ve ihtiyaçlar doğrultusunda dil eğitimi, öğretimi ve öğrenimi gibi alanlarda bilgi, beceri, uzmanlık ve deneyimleri geliştiren herhangi bir programda tezli yüksek lisans yapmış ve iş tanımı gereği bu donanımlarını işe koşabilecek adayların değerlendirmeye alınması, mevcut sorunların çözümde önemli bir adım olacaktır. Bu sebeple, yüksek lisans çalışmasının belirli bir disiplin alanında olmasından ziyade, dil eğitimi uzmanlığını geliştirmesi ve sistemin sorunlarını çözebilecek yetkinliği kazandırıyor olması daha gerçekçidir.