Postpartum dönem kadın hayatını birçok yönden etkileyen bir süreçtir. Fiziksel, ruhsal, sosyal, emosyonel faktörler çiftlerin cinsel yaşamında değişikliğe neden olmaktadır. Cinsellik; duygu, düşünce ve davranışsal pek çok unsurun karşılıklı etkileşimi ile şekillenen karmaşık bir süreçtir. Cinsel ilişki yaşayabilmek, bunu herhangi bir sorun yaşamadan yapabilmek, kadınların yaşam kalitesini etkileyen önemli bir boyuttur. Ebeveynler için yüklenmiş anne baba rolü, doğuma ilişkin annenin tepkisi, aileye yeni bireyin katılması ve bu durumun getirdiği sorumluluk, annenin beden bilinci gibi faktörler postpartum dönemde çiftlerin cinsel yaşamını etkilemektedir. Bunun yanında doğum esnasında yaşanılan perineal travmalar, kadının cinsel yaşamında disparoni yaşamasına neden olabilir. Emzirme döneminde ise hormonal değişimden dolayı vajinal kuruluk meydana gelir ve bunun sonucunda kadının cinsel yaşamı olumsuz etkilenir. Bu dönemin düzelmesi için kadının ve eşinin zamana ve mahremiyete ihtiyacı vardır. Kültürel ve toplumsal eğilimler de çiftlerin cinsel aktivitesini etkileyen faktörler arasındadır. Doğum sonu dönemde sağlık çalışanlarına büyük rol ve sorumluluklar düşmektedir. Hemşire, kadınların ve eşlerinin postpartum cinsellikle ilgili bilgi gereksinimlerine ve sorularına hazırlıklı olmalı, bu konularda çiftlere danışmanlık verecek donanıma sahip olmalıdır. Doğum sonu dönemde kadınların kişisel bakım, yeni doğan bakımı veya duygusal destek için sık sık iletişime geçtikleri hemşireler, cinsel danışmanlık sağlama konusunda ideal konumdadır. Etkin danışmanlıkta hemşirenin sorumluluğu, yaşadığı cinsel sorunları ifade etmesi için hastayı cesaretlendirmek ve meydana gelen değişikliklerle ilgili bilgi vermek, baş etmede yararlanabileceği destek kaynaklarının belirlenmesine yardımcı olmaktır. Sağlık çalışanlarının kadının yaşam kalitesini etkileyen böylesi önemli bir konuda duyarlı olması, konuyu göz ardı etmemesi ve etkin danışmanlık sağlaması önemlidir.