Bu çalışma tarihsel süreç içerisinde savaşlarda görev yapan hemşirelerin uygulamaya koymuş oldukları hemşirelik hizmetlerini değerlendirmek ve cerrahi hemşireliğinin gelişiminde savaşların önemini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada bilinen veri tabanları kullanılarak literatür taraması yapılmıştır. Elde edilen bulgular 19. Yüzyılda modern savaşların başlaması ile birlikte savaş hemşireliğinin öneminin anlaşıldığını, savaşların tıp ve hemşireliğin gelişimi üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu göstermiştir. Birinci ve ikinci dünya savaşları sırasında yaşanan bombardımanlar neticesinde çok sayıda kafa, yüz yaralanmaları ve ekstiremite kayıplarına bağlı şekil bozuklukları ve sakatlanmalar yaşanmış, bu durum ortopedi ve maksillofasiyal cerrahi gibi cerrahi bilim alanlarında gelişimin önünü açmıştır. Hemşireler ise yaralılara bakım ve psikolojik destek sağlamışlardır. Dünya savaşları sırasında tıbbi tedavide ve hasta naklinde ilerlemeler sağlanmış ambulans kullanımının önemi anlaşılmıştır. İlk kez lokal anestezik olarak kokain hidroklorür, genel anestezik ve sakinleştirici olarak kloroform, antiseptik olarak dakin solüsyonu savaşlar sırasında kullanılmıştır. Savaşlar cerrahi hemşireliğinin gelişimine de katkı sağlamış, triyaj uygulamalarında büyük ilerleme sağlanmış ve hemşireler tarafından aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında hemşireler, ameliyat ve anestezi uygulama gibi daha önce erkeklere ayrılan görevleri yerine getirmek için eğitim alma fırsatı yakalamışlar, böylece ameliyathane hemşireliğinin bir çalışma alanı olarak kabul görmesinin önü açılmış ve profesyonel cerrahi hemşireliğinin de temelleri atılmıştır.