İslam, ilahi dinlerin sonuncusudur. Güç ve etkisini de bu özelliğinden almaktadır. Kendisinden önce var olan tek Tanrılı inanç mensuplarının önemli bir kısmı, İslam dininin varlığından rahatsız olmakla birlikte, onu tanıma çabası gütmüşlerdir. Zira tanımak, onunla mücadele edebilmek için en önemli ölçüttür. Bu çalışmada da İslam dini üzerine araştırmalar yapan Hıristiyan bir din adamının, Julius Richter’ın nazarından, 19. yüzyılın sonu itibarıyla, Müslüman dünyanın içinde bulunduğu durum hakkında bilgilendirme yapılacaktır. Öncelikle, İslam coğrafyasının yayılım alanı ve ulaştığı sınırlar ile demografik yapısına değinilecektir. Ardından, Batılı toplumların Müslüman dünyaya yönelik endişelerinin gereksiz olduğu iddiası, yozlaşma ve çürüme teorisi üzerinden yorumlanacaktır. Son olarak, İslam dininin yeniden dirilişini mümkün kılacağı varsayılan yegâne unsurdan yani tarikatlardan bahsedilecektir. Bütün bu hususlar, Batılı bir din adamının değerlendirmeleri üzerinden okuyucuya sunulacaktır. Ancak gerek duyulduğu takdirde farklı kaynaklardan yararlanılarak, Richter’ın kanaatlerinin ne derece isabetli olduğu konusunda karşılaştırmalar yapılacak ve çıkarımlarda bulunulacaktır. Bu minvalde, kaynak çeşitliliği son derece önem arz etmektedir. Dolayısıyla, makalenin yazım sürecinde mümkün olduğunca çok sayıda kaynağa müracaat edilmiştir. Sonuç itibarıyla bu çalışma, 20. yüzyılın arifesinde, İslam dünyasının Hıristiyan aleminde nasıl yorumlandığını, tekil bir örnek üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır.