Eleştirel düşünme, bireyin kendi düşünce sürecinin bilincinde olması ve çevresinde meydana gelen olayları yorumlayabilmesini sağlayan zihinsel süreçtir. Teknolojik dönüşümler ve bilgi çeşitliliğinin arttığı günümüzde kılavuz olarak benimsenmektedir. Özellikle teknoloji, bilgi ve medya konularında teorik ve pratik eğitim sunan iletişim fakültelerinin bu noktada nasıl bir rol üstlendiği merak uyandırmaktadır. Bu bağlamda, yürütülen araştırma iletişim fakültesi öğrencilerinin eleştirel düşünme düzeylerini ölçmeyi ve bu düzeylerin hangi faktörler tarafından etkilendiğini anlamayı amaçlamaktadır. Bunun için ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Kastamonu Üniversitesinin İletişim Fakültesi öğrencileri arasından üniversite ve bölüm değişkenine göre tabakalı örnekleme yöntemine göre belirlenen 391 öğrenci araştırmaya dâhil edilmiştir. Eleştirel düşünmenin bilişsel bilgi ve duyuşsal beceri boyutlarına göre iki faktörlü, elli bir maddelik ölçek tasarlanmış ve yirmi beş hipotez test edilmiştir. Buna göre örneklemin eleştirel düşünme bilişsel bilgi ve duyuşsal beceri boyutunun yüksek ve bu boyutlar arasındaki ilişkinin anlamlı olduğu görülmüştür. Ancak eleştirel düşünme cinsiyet, sosyoekonomik düzey ve medya kullanım süresi faktörlerinden etkilememiştir. Yaş, sınıf düzeyi ve ailenin eğitim düzeyinin yükselmesi ile bilişsel bilgi arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ve Radyo Televizyon ve Sinema bölümünün bilişsel bilgide, Ankara Üniversitesi ve Gazetecilik bölümünün ise duyuşsal beceride en yüksek düzeye sahip olduğu görülmüştür. Bu sonuç okul kültürü, okul iklimi ve akademik başarı ile ilişkilendirilmiştir. Kullanılan sosyal medya platformları ile eleştirel düşünme ilişkisi incelendiğinde ise Twitter’ın (X) hem bilişsel hem de duyuşsal boyutta, Instagram’ın duyuşsal boyutta ve YouTube’un ise sadece bilişsel boyutta anlamlı bir farklılık yarattığı görülmektedir. Sonuç olarak iletişim fakültelerinin, öğrencilerin eleştirel düşünme düzeylerine olumlu bir katkı sağladığı söylenebilir.