ÖzetTürkiye'deki fiziki coğrafyanın değişen disipliner pratiğini soruşturan bu yazının temel amacı, bir öz-değerlendirme çalışması olarak, fiziki coğrafyanın yayın pratikleri bakımından gösterdiği tarihsellik ile bu tarihselliğin ortaya çıkardığı örüntüyü, Batı'daki fiziki coğrafya pratiğiyle makro ölçekte karşılaştırmalı olarak incelemektir. Bu doğrultuda, çalışmada dört farklı veri serisi (Türk coğrafya dergilerinde fiziki coğrafya yayınlarının performansı, fiziki coğrafya alanında yapılmış doktora tezlerinin sayısı, jeomorfoloji çalışmalarının yerbilimi dergilerindeki performansı ve de fiziki coğrafyanın SCI-SSCI veri tabanında taranan dergilerdeki yayın performansı) kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, Türk fiziki coğrafyasının 1990'lı yılların ortalarına dek disiplinin en güçlü kanadını oluşturduğunu, bu tarihlerden sonra ise daralma sürecine girerek coğrafyanın küçük ortağı haline geldiğini ortaya koymaktadır. Genel olarak Türk yerbilimi literatüründeki ve 2005 yılına kadar da uluslararası platformdaki görünürlülüğü oldukça düşük olan Türk fiziki coğrafyasının uluslararası yayın performansında 2005 yılı itibariyle dikkate değer bir ivmelenme gözleniyor olsa da, bu pratik büyük ölçüde aktör bağımlı olup, disiplindeki kurumsal bir dönüşümün çıktısı niteliğinde değildir. Bu çalışmada, Anglo-Amerikan muadillerinden farklı olarak, Türk fiziki coğrafyasının disipliner pratiğinin kendine özgü değişen bir bağlama sahip olduğu sonucuna varılmıştır. Bu bağlam, söz konusu altdisiplinin Türk coğrafyası içerisinde küçüldüğü, kendisini kurumsal olarak yenileyemediği, daha çok aktör bağımlı ve işbirliklerine dayalı bir şekilde uluslararasılaşmaya başladığı karmaşık bir örüntüyü yansıtmaktadır. Bu karmaşık örüntünün günümüzdeki kompozisyonu, Türk coğrafyasının makro ölçekte yerelde fiziki coğrafya-dışı alanlar, uluslararası platformda ise fiziki coğrafya tarafından temsil edildiğini göstermektedir.Anahtar Kelimeler: Türk coğrafyası, fiziki coğrafya, yayın pratikleri, Anglo-Amerikan coğrafyası, kantitatif devrim
AbstractThe aim of this study, as a disciplinary review, is to question the changing disciplinary practices of Turkish physical geography in a historical and empirical context. Four data sets (performances of physical geography publications in geography journals in Turkey, number of Ph.D. thesis made in physical geography, performances of geomorphology articles in the local earth science journals, performances of Turkish physical geography articles in the SCI-SSCI data base) are used in this study. Results show that, on one hand, Turkish physical geography dominated the whole discipline until the mid-1990s but afterwards the sub-discipline gradually became the small partner of geography in Turkey. On the other hand, Turkish physical geography practices simply ignored the quantitative revolution developed firstly in the Anglo-American geography by the time of 1960s, and reproduced its descriptive, pure empiricists and map-making practices onwards. While Turkish physical geography has had a very low publication reco...