Bu çalışmanın amacı hastaların oral kavitede meydana gelen mukozal lezyonlar ve oral kanserle ilgili farkındalıklarının ve yaklaşımlarının değerlendirilmesidir. Yöntem: Çalışmaya farklı sebeplerle Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi kliniğine başvuran, 18 yaş ve üstü 500 hasta (250 erkek, 250 kadın) dahil edildi. Katlımcılara demografik bilgilerini, oral mukozal lezyon ve kanser farkındalıklarıyla bu lezyonlara yaklaşımlarını sorgulayan 25 sorudan oluşan bir anket uygulandı. Hastaların intraoral muayenesi yapıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 38,44±14,24 yıldı. Katılımcıların çoğunluğunun eğitim durumu üniversiteydi (%47,2). Ağrı (%25) hastaların en sık başvurma nedeniydi. İntraoral muayene sonucunda hastaların %32'sinde mukozal lezyon belirlenirken, en sık gözlenen lezyon dil lezyonlarıydı (%13,8). 206 (%41,2) katılımcı ağız içinde, diş etinde, damakta, dilde fark ettikleri yara ya da değişiklik için diş hekimine gitmediğini belirtti. 249 (%49,8) katılımcı ağız yaralarının bulaşıcı olduğunu düşündüğünü söyledi. 296 (%59,2) hasta ağız içinde çıkan yara ya da değişikliklerin vücudu etkileyebilecek sistemik bir hastalıkla, 215 (%43) hasta ise kan değerlerindeki değişikliklerle ilgili olabileceğini düşündüğünü bildirdi. Katılımcılın 142 (%28,4)'si ağız kanseri ile ilgili bilgisinin olduğunu belirtirken, 206 (%41,2) katılımcı ağız kanserini ilk kez duyduğunu söyledi. 411 (%82,2) kişi dudak/yanak ısırma/emme gibi parafonksiyonel alışkanlıkların ağız kanserine neden olmayacağını düşündüğünü ifade etti. Sonuç: Bu anket çalışması hastaların oral mukozal lezyonlar ve ilişkili olabilecek hastalıklarla ilgili farkındalıklarının arttırılması ile dünyada sıklığı giderek artmakta olan oral kanserlerin erken teşhisi ve önlenmesi için bilgilendirilmeleri gereken çalışmaların yapılması gerektiğini ortaya koymuştur.