Ayntâblı Hüsnî, klasik Türk şiirinin 19. yüzyıldaki temsilcilerindendir. Yüzyılın biyografik kaynakları ona yer vermemiştir. Hüsnî hakkında elimize ulaşan bilgiler Ayntâb’la ilgili kaynaklarla sınırlıdır. Şairin tespit edilen tek müstakil eseri, kendisi tarafından 1291/1874-1875’te İstanbul’da Mekteb-i Sanayi Matbaası’nda bastırılan Hâb-ı Hayâl adlı 465 beyitlik mesnevisidir. Eserin başında şairin mesnevisine tarih düşürmek amacıyla kaleme aldığı bir kıta ve sonunda da Hakkî Bey ve Şeyh Remzî Efendi’nin yazdığı biri kıta diğeri nazm şeklinde iki takrîz ve bir tarih beyti yer almaktadır. Takrîzlerden ikincisinde de esere tarih düşürülmüştür. Hâb-ı Hayâl, gerçeğe dayalı bir anlatıdır. Eserin bu niteliği, metin içerisinde ve şairinin esere düştüğü tarih şiiriyle vurgulanmıştır. Hüsnî’nin mesnevisinin orijinalitesi, şiir ve şair hakkındaki değerlendirmelerinde aranmalıdır. Mesnevi, temelde bir şairin hikâyesi üzerine kuruludur. Hüsnî, anlattığı şair ve bu şairin gördüğü rüya üzerinden manzum bir hikâye yazmış ve ardından hikâyede tasvir ettiği şairde bulunan zaaflara çözümlerini önermiştir. Bu makalede, Ayntâblı Hüsnî’nin Hâb-ı Hayâl mesnevisi, mesnevinin ana teması olan şairin rüyası bölümü üzerinden değerlendirilmiş ve metindeki şiir ve şaire ilişkin değerlendirmeler incelenmiştir. Makalenin sonunda mesnevinin matbu nüshasına dayalı çeviriyazısı yapılmıştır.