Üniversite yılları, ergenliğin son dönemi olup ruhsal yönden zorlu bir süreçtir (1). Ayrıca, bu yıllar öğrencilerin farklı bir şehirde tek başlarına yaşamaya başladıkları, barınma sorunları, kişiler arası ilişkilerde güçlük, sosyal uyum, bir mesleğe aday olma, bağımsız karar verme durumlarının arttığı dönem olarak tanımlanmaktadır (1). Bunlarla birlikte hemşirelik öğrencilerinin yoğun ve stresli ortamlar olan hastanelerde uygulama yapmaları, uygulama sırasında hasta ve ölümcül bireylerle karşılaşmaları onlarda stres yaratmakta ve stresle uygun şekilde baş edemediklerinde öğrenciler anksiyete ve depresif ÖZET Amaç: Bu çalışma, hemşirelik öğrencilerinde anksiyete, depresif belirti sıklığı ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma bir sağlık yüksekokulunda hemşirelik bölümü öğrencilerinde Mart-Nisan 2018 tarihleri arasında tanımlayıcı ve ilişki arayıcı olarak yapıldı. Örneklem seçimine gidilmeksizin gönüllü olan 295 öğrenci ile çalışma tamamlandı. Veriler, kişisel bilgi formu, Beck Depresyon Envanteri (BDE) ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde yüzdelik, ortalama minimum, maksimum, standart sapma, Shapiro Wilk Testi, Spearman Korelasyon testi, Mann Whitney U Testi ve Kruskal Wallis Testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamasının 22,01±2,01 olduğu, %58'nin kadın, %30,8'nin üçüncü sınıf, %55,9'nun gelirinin orta düzeyde olduğu, %67,5'nin ailesi ile birlikte yaşadığı ve %75,6'sının çekirdek aile tipine sahip olduğu belirlendi. Öğrencilerin %16,9'nun şiddetli düzeyde depresif belirti, %30,2'sinin yüksek düzeyde anksiyete belirtisi yaşadığı, BDE puan ortalamasının 17,17±15,59, BAÖ puan ortalamasının 19,77±15,78 olduğu ve BDE toplam puanı ile BAÖ toplam puanı arasında pozitif yönlü önemli bir ilişki olduğu saptandı (p<0,001). Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin çoğunluğunun anksiyete ve depresif belirti yaşadığı, bu belirti düzeyinin önemli olduğu, anksiyete ve depresif belirtiler arasında pozitif yönlü önemli bir ilişki olduğu saptandı. Hemşirelik öğrencilerinin anksiyete ve depresif belirti düzeylerinin tanılanması, gerekli durumlarda tedavi edilmesi ve öğrencilerin koruyucu ruh sağlığı programlarından yararlanmaları önerilir.