Eğitime inanma kavramı, bu araştırmada bir kombinasyon olarak ele alınmakta ve bu yapının olumsuz duygu ve davranışlara karşı kalkan vazifesi üstlendiği ileri sürülmektedir. Nitelikli insan yetiştirme, toplumun aksayan yanlarını düzeltme, güzel ahlakı ve iyiliği öğretme sürecinde birçok olumsuz duygu ve davranışla mücadele etmek zorunda olan öğretmenlerin meslekte tükenmişlik yaşamamaları, işe yabancılaşmamaları için güçlü bir kalkana ihtiyaçları vardır. Bu anlamda eğitime inanmanın öğretmenlere ihtiyaç duyacakları gücü sağlayacağı savunulmaktadır. Ayrıca eğitime inanmanın yapısında bulunan olumlu özellikler, öğretmenin eğitim ve öğretim sürecine yönelik bakış açısında pozitif bir yön oluşturacaktır ve böylelikle öğretmen, yaptığı işten memnuniyet duyacaktır.
Eğitime inanma ve iş doyumu, öğretmenlerin mesleklerinin gereğini yerine getirmelerinde önemli rolü olan iki güçlü yapı olarak ifade edilebilir. İş doyumunu tekrar tartışmak ve bu değişkenin eğitime inanmayla ilişkisine açıklık getirmek alan yazına katkı sunacaktır. İlgili literatürde bu iki yapı arasındaki ilişkiyi açıklamaya yönelik herhangi bir çalışmaya rastlanmamış olması, alandaki boşluğa işaret etmekte ve bu çalışmanın keşiflerini önemli hale getirmektedir. Ayrıca araştırmanın örneklem grubunun din dersi öğretmenlerinden oluşması da araştırmanın özgünlük değerini desteklemektedir.
Din dersi, eğitim öğretim sürecinde müfredatın planlı bir şekilde işlendiği bir ders olarak algılanmamalıdır. Din dersinin toplumun ahlakı, birliği, düzeni için ihtiyaç duyulan iyi nitelikli insan yetiştirme amacıyla birlikte varoluşsal gerçeğin anlaşılmasında birincil bir önem taşıyan bir ders olarak görülmesi önemli bir konu olarak kabul edilmelidir. Din eğitimi perspektifini bir peygamberlik mesleği olarak çerçevelemek, uygulayıcılarına düşen sorumluluğu daha da anlaşılır hale getirmektedir. Dolayısıyla bu dersin öğretmenlerinin diğer branş öğretmenlerine kıyasla daha donanımlı olması ve rol model özelliğine daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Bu araştırmada elde edilecek sonuçlar, din dersi öğretmenlerinin iş doyumu sağlaması için ihtiyaç duyacağı parametreleri tanımlaması ve bu parametrelerin eğitime inanma yapısında yer aldığını ortaya koyması açısından oldukça önemlidir. Bu önem dahilinde araştırma, karma yöntemde tasarlanan, nicel verilerin nitel verilerle açıklandığı açımlayıcı ardışık desende yürütülmüştür. Araştırmanın nicel verilerini toplamak için okul yöneticiliği görevini yapmayan din dersi öğretmenlerine ulaşılmış ve 106 erkek; 75 kadın katılımcı olmak üzere toplam 181 din dersi öğretmeni araştırmanın nicel boyutu için seçilen örneklem grubunu oluşturmuştur. Nicel boyut için seçilen örneklem içerisinden 18’i Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni; 13’ü ise İmam Hatip Lisesi Meslek Dersi Öğretmeni olmak üzere toplam 31 katılımcı nitel boyutun çalışma grubu olarak belirlenmiştir. Örneklem grubunun seçilmesinde kriter örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Verilerin toplanması için nicel boyutta “Öğretmenlerin Eğitime İnanma Düzeyi Ölçeği”, “Öğretmenlerin İş Doyumu Ölçeği” kullanılmış; nitel boyutta ise yarı yapılandırılmış görüşme formuna başvurulmuştur. Verilerin analizinde nicel boyutta verilerin normal dağılım sergilediği belirlendiği için bağımsız örneklem t testleri ve tek yönlü varyans analizini içeren parametrik testler uygulanmıştır. Din dersi öğretmenlerinin eğitime inanma düzeyleri ile iş doyumları arasındaki ilişkiyi tespit etmek için Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Eğitime inanma düzeyinin iş doyumuna etkisini belirlemek için regresyon analizi yapılmıştır. Araştırmanın nitel boyutunda ise öncelikle tematik bir inceleme yapılmış, kategoriler ve kodlar oluşturulmuş sonraki aşamada kodların kendi aralarında kıyaslanması ve belli açıklamalar yapılması için içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.
Araştırmanın sonucunda katılımcılarda eğitime inanma düzeyinin ve iş doyumu düzeyinin orta düzeyde olduğu ve nitel bulguların bu sonucu açıkladığı belirlenmiştir. Din dersi öğretmenlerinin eğitime inanma düzeyi ile iş doyumu düzeyi arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca din dersi öğretmenlerinin eğitime inanma düzeyinin iş doyumu düzeyini anlamlı yordadığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın sonucuna dayanarak öğretmenlerde iş doyumu düzeyini artırmak ve öğretmenlerin eğitim öğretim hedeflerine daha fazla odaklanmalarını sağlamak için eğitime inanma davranışını geliştiren mesleki ve bireysel yeterliliklerin artırılması yönünde öneri sunulabilir.