The aim of this study was to evaluate the clinical results of laparoscopic hysterectomy (LH). Materials and Methods: In this retrospective study, the original files of 511 patients who underwent LH between January 2010 and December 2016 were analyzed. The following parameters were recorded and assessed according to the years studied: mean age, body mass index (BMI), parity, indications for surgery, uterine weight, operation duration, blood loss, duration of hospitalization, analgesic needs, and intra-and post-operative complications. Results: The lowest LH rate was 10.14% in 2012, and the highest rate was 47.73% in 2016. Uterine myoma (31.51%) and menometrorrhagia (25.63%) resistant to medical treatment were the most common indications. There were no differences in terms of age, BMI, parity, blood loss, analgesic requirements, uterus weight, previous intraabdominal surgery rate, laparoscopy to laparatomy conversion rate, and intra-or post-operative complications during the period assessed. However, operation time and hospital stay durations were significantly reduced after the first 3 years. Conclusion: An emphasis on endoscopy training for gynecological surgeons, along with technological advances and the use of surgical techniques, has improved postoperative LH recovery, and the length of the required hospital stay has become shorter. LH should be the preferred surgical option in hysterectomy indications, as it is effective and safe for the patient. Amaç: Bu çalışmanın amacı laparoskopik histerektominin (LH) klinik sonuçlarını değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada, Ocak 2010 ile Aralık 2016 arasında LH uygulanan 511 hastanın orijinal dosyaları incelendi. Yaş ortalamaları, vücut kitle indeksi (VKİ), doğum sayısı, ameliyat endikasyonları, uterus ağırlığı, operasyon süresi, kan kaybı, hastanede kalma süresi, analjezik ihtiyaçları, intraoperatif veya postoperatif komplikasyonlar kaydedildi ve yıllara göre değerlendirildi. Bulgular: En düşük LH oranı %10.14 ile 2012 yılında, en yüksek oran %47.73 ile 2016 yılında idi. Medikal tedaviye dirençli uterin myom (%31.51) ve menometroraji (%25.63) en sık görülen endikasyonlardı. Değerlendirilen süre içerisinde yaş, VKİ, doğum sayısı, kan kaybı, analjezik gereksinimi, uterus ağırlığı, önceden karın içi cerrahi operasyon geçirme oranı, laparoskopiden laparatomiye dönüşüm oranı, intraoperatif veya postoperatif komplikasyonlar açısından fark yoktu. Ancak ameliyat süresi ve hastanede kalış süresi ilk 3 yıldan sonra önemli ölçüde azalmıştı. Sonuç: Jinekolojik cerrahlar için endoskopi eğitimine, teknolojik gelişmelere ve cerrahi tekniklerin kullanımına verilen önem LH sonrası iyileşmeyi geliştirmiş ve hastanede kalış süresini kısaltmıştır. LH hasta için etkin ve güvenli olduğundan histerektomi endikasyonlarında tercih edilen cerrahi seçenek olmalıdır.