Gözde KUZU DİNÇBAŞ, Müşfika Gül AKDENİZ 17. yüzyılda kurulduğu düşünülen Germir Köyü'ndeki tarihi konutların korunmasına yönelik bazı çalışmalar yapılmış olmakla beraber, bu evlerin içinde yer alan sabit mobilyalara (şerbetlik, yüklük vd.) ilişkin kapsamlı tespit çalışmaları yapılmamıştır. Son yıllarda saray mobilyaları ile ilgili birçok çalışma yapılmış ancak sivil mimarlık ve halk tipi konutlardaki mobilyalara yönelik belge değeri taşıyan araştırmalar yapılmamıştır. Bu eksiklikler göz önüne alınarak Germir'de 35'e yakın tarihi evin mobilyalarının ayrıntılı ölçüleri alınmış, fotoğrafları çekilerek belgelenmiştir. İçlerinden, Germir'i en iyi temsil ettiği düşünülen Mehmet Pehlivan Evi seçilerek Başodası'ndaki sabit mobilyalar makale konusu olarak ele alınmıştır. Osmanlı Devleti'nin Batı etkisinde kaldığı 19. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı anlaşılan diğer Germir evleri gibi Pehlivan evinin sabit mobilyaları da Batı'nın etkisindedir. Mobilyaların süslemeleri, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı mimarisinde etkili olan Yeni-Ampir ve Eklektik (derleme) üslupların izlerini taşır. Hıristiyan ağırlıklı bir nüfusa sahip olan Germir köyündeki Pehlivan evinin başodasındaki mobilyalarının tasarım ve biçimlenmesinde ise Hıristiyan halkın etkisinden çok Osmanlı tasarım ilkelerinin etkili olduğu görülür. Osmanlı-Türk odasındaki sabit mobilyaların (yüklük, şerbetlik, seki-sedir vd.) Pehlivan evinde de bulunması ve Türk odasındaki düzene uygun şekilde tasarlanarak düzenlenmesi, mübadele (1923) öncesinde Pehlivan evinde yaşamakta olan Hıristiyan (Ortodoks Rum/ Karamanlı/Türkofon Rum/Anadolu Türkü ya da Gregoryen Ermeni) ailenin, Müslüman Türklerle aynı gelenekleri paylaştıklarını göstermektedir. Aynı sabit mobilyalar ve benzer tasarım özellikleri diğer Germir evlerinde de görülmektedir. Pehlivan evinde başoda kapısının yüklükle birlikte tasarlanması ve odadaki bütün sabit mobilyaların bir bütün olarak aynı üretim süreci içinde ele alınması Türk odasındaki mobilyaların tasarım anlayışı ve süreciyle birebir örtüşmektedir.