SummaryObjectives: The aim of the present study was to evaluate demographic and clinical findings of patients who underwent follow-up at the newly established epilepsy outpatient clinic of the Muğla University Faculty of Medicine.
Methods:Included were 208 patients who underwent follow-up at the clinic between March 2014 and September 2015.Results: Mean age was 29.42±15.86, with a range of 5-84 years. Eighty-three patients were men (39.9%); 125 were women (60.1%). The most common risk factors included head trauma, febrile convulsion, and family history of epilepsy. Seizures of 155 patients (75.5%) were partialonset, those of 22 (10.6%) were generalized, and those of 9 (4.3%) were unclassified. Sixty-seven patients (37.2%) had normal electroencephalogram, 96 patients (53.3%) had partial, and 10 patients (5.6%) had generalized epileptiform abnormalities. Of the 172 patients (28.5%) to whom antiepileptic drugs had been administered, 49 were resistant to medical treatment. Of the patients with modified therapy, 22 (41.5%) were seizure-free, 7 (13.2%) experienced >50% reduction in seizure frequency, and 8 experienced <50% reduction. Seizure frequency of 16 patients (30.2%) did not change.
Conclusion:Regular monitoring of patients in certain centers significantly increases compliance, success of treatment, seizure-free rate, and the monitoring of side effects.Keywords: Demography; epilepsy; treatment of epilepsy.
ÖzetAmaç: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yeni kurulan Epilepsi Polikliniği'nde takip edilen hastaların demografik ve klinik bulgularının incelenmesi.
Gereç ve Yöntem: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Epilepsi Polikliniği'nde Mart 2014-Eylül 2015 tarihleri arasında izlenen 208 hasta çalışmaya dahil edildi.Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 29.42±15.86; yaş aralığı ise 5 ile 84 arasında değişmekte idi. Hastaların 83'ü erkek (%39.9); 125'i kadın (%60.1) idi. Risk faktörleri arasında en sık görülenler kafa travması, febril konvülziyon ve ailede epilepsi öyküsü idi. Yüz elli beş hastada (%74.5) parsiyel başlangıçlı, 22 hastada (%10.6) jeneralize, 9 hastada (%4.3) sınıflandırılamayan nöbet tipi mevcuttu. Altmış yedi (%37.2) hastanın elektroensefalografisi normaldi. Doksan altı hastada (%53.3) parsiyel, 10 hastada (%5.6) jeneralize epileptiform anormallik vardı. Tedavi amaç-lı ilaç kullanan 172 hastanın 49'u (%28.5) tedaviye dirençli epilepsi hastası idi. Tedavisi değiştirilen hastaların yirmi ikisinde (%41.5) nöbetsizlik elde edilirken, yedisinde (%13.2) %50'den fazla azalma, sekizinde (%15.1) %50'den az azalma izlendi. On altı hastada (%30.2) nöbet sıklığında değişiklik izlenmedi.
Sonuç:Hastaların düzenli olarak belirli merkezlerde takip edilmesi hasta uyumunu, tedavi başarısını ve nöbetsizlik oranını artırması ve ilaç yan etki takibi açısından önemlidir.