Low impact development implementation: Investigation on the hydrologic performance of bioretention via experimental models

Abstract

GirişSu kaynaklarının miktar ve kalite açısından yeterli olmaması ve artan nüfus, gelişen sanayi ve tarım faaliyetleri sonucu arazi kullanımında meydana gelen değişiklikler ile ortaya çıkan sorunlar, su kaynaklarının en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle orman arazilerinin ve sulak alanların yok olması, tarım, yerleşim ve endüstri alanlarının kontrolsüz ve hızlı gelişimi, su kaynakları için ciddi risk oluşturmaktadır. Su kaynaklarının korunması için havza yönetiminin en iyi şekilde yapılması ve havza veriminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Havza yönetimi ile birlikte erozyon, sel ve taşkınların önlenmesi, su kirliliğinin engellenmesi, toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak miktar ve kalitede su üretilmesi, havzadaki doğal kaynakların planlanması kısacası çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması için çeşitli çalışmaların yapılması gerekmektedir.Yağmur suyu yönetimine yönelik uygulamalar 1940'lardan beri dünyada yapılmaktadır. Fakat yapılan bu çalışmalar, genellikle büyük havzalarda ve çoğunlukla taşkın kontrolüne yönelik yönetim çalışmalarıdır. Bununla birlikte özellikle son 20 yıllık dönemde dünyada, kentleşme sonucu kuru havada yüzeyde biriken ve yağış sonucu oluşan yüzeysel akış ile birlikte yıkanıp su kaynaklarına karışan kirliliğin küçük ölçekli bölgelerde önlenmesi için çeşitli çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmalar ile su miktarının kontrol altına alınarak taşkın gibi olumsuz etkilerinin azaltılması ve su kirliliğinin önlenmesi hedeflenmiştir. Çevre, ekoloji ve mühendislik bilimlerini bir araya getiren ve EİYU arasında olan bu çalışmalar ülkemizde de önem kazanmakta olan çalışmalardır. Doğal ve yapay sulak alanlar, bekletme, dinlendirme ve süzme havuzları,