“…Özellikle 70 yaş ve üzeri hastalarda, çok düşük ejeksiyon fraksiyonu olanlarda, tekrar ameliyatlarda, serebrovasküler hastalık, karaciğer hastalığı, kanama diatezleri, ileri derecede kalsifik aortu olan hasta gruplarında ya da kan ve kan ürünleri kullanılamayan hastalarda KPB kullanılarak yapılan ameliyatlara göre üstünlük sağladığı çeşitli çalışmalarda bildirilmiştir. [6][7][8] Birçok çalışmanın sonuçlarına göre koroner cerrahi sonrası hastalarda AF ortaya çıkması ameliyat sonrası dönemde morbidite açısından önemli bir etken olup, herhangi bir etyolojik faktörle AF ortaya çıkması arasında kesin bir ilişki ve tam bir birlik sağlanamamıştır. [9,10] Bu çalışmaların birçoğunda sol ventrikül performansı, ileri yaş, HT, geçirilmiş Mİ, ameliyata bağlı iskemi süresi, tamamlanmamış revaskülarizasyon, önceden geçirilmiş kardiyak cerrahi, koroner lezyonların derecesi ve yaygınlığı, atriyal korumanın yetersizliğinin AF sıklığını artırdığı bildirilmiştir.…”