Göç etmeye karar vermiş bireylerin ya da toplumların önceki göçerlerden bilgi alması, irtibata geçmesi, göç süreci ve sonrasında da çeşitli ilişki ağları kurması göçmenlerin yaşayacağı bir takım risklerden kaçınmayı ve maliyetleri azaltmayı sağlar. Her göçmen toplumu gibi İranlı mültecilerin de benzer süreçleri yaşadığı açıktır. İran İslam Cumhuriyeti’nin uygulamış olduğu politikalardan etkilenen halk göç yolunu tercih etmektedir. Türkiye’nin transit ülke olduğu İran göç hareketinde, Türkiye’nin göç politikaları çerçevesinde belirlenen ve transit mültecilerin yerleştirildiği uydu kentlerden biri de Denizli’dir. Fakat Birleşmiş Milletler’in ve diğer ülkelerin değişen göç politikaları nedeniyle İranlı göçmenler üçüncü ülkelere gidememiş ve Denizli’de arafta kalmışlardır. Öte yandan son dönemde yaşanan göçler Türkiye’ye yerleşme niyetiyle de gerçekleşmektedir. Söz konusu kaotik durum Denizli’de toplumsal uyum süreci yaşamayı, uzun yıllar barınmayı ve kent içerisinde bir alt nüfus oluşturmayı beraberinde getirmiştir. Bu çalışma Denizli’de barınarak heterojen içeriklere sahip bir alt nüfus oluşturan İranlı mültecilerin göç öncesi, göç süreci ve göç sonrası toplumsal uyum süreçlerinde sahip oldukları ve işe koştukları sosyal sermayelerinin ve ilişki ağlarının neler olduğunu ortaya koymayı hedefleyen bir çalışmadır. Bu amaçla nitel araştırma yöntemi kullanılmış, yarı-yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla, toplamda kartopu örnekleme yoluyla ulaşılan 14 İranlı ile derinlemesine görüşmeler yapılarak veriler toplanmıştır. Çalışma sonucunda; Denizli’ye uzun yıllar önce göç eden İranlılarla son dönemde göç eden İranlıların sahip olduğu sosyal sermaye ve ilişki ağlarındaki farklılıkların varlığı tespit edilmiş ve bu farkların toplumsal uyum sürecini etkilediği ortaya konulmuştur.