Ortaokul Öğrencilerinin Okuma Kaygıları ve Akademik Özyeterlik İnançlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi

Abstract

Bu çalışmada; ortaokul öğrencilerinin dinleme kaygıları ve akademik özyeterliklerinin cinsiyet, sınıf, anne ve baba eğitim düzeyi değişkenlerine göre incelenmesi ve aralarındaki korelasyonun belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli içinde yer alan tesadüfi olmayan örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2016-2017 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Sivas il merkezinde on farklı ortaokulda eğitim görmekte olan 258 kız, 246 erkek toplamda 504 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin dinlemeye yönelik kaygı durumlarını belirlemek amacıyla Melanlıoğlu (2013) tarafından geliştirilen "Ortaokul Öğrencileri İçin Dinleme Kaygısı Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliği 0.93 olarak belirlenmiştir. Ölçek dinlemeyi değerlendirme, dinleme sürecini izleme, dinlemede bireysel farklılıklar, dinleme sonrasına odaklanma ve dinleme engelleri olarak beş alt boyuttan oluşmaktadır. Öğrencilerin akademik özyeterliklerini belirlemek amacıyla Muris ( 2001) tarafından geliştirilen Türkçeye uyarlaması ise Telef ve Karaca (2012) tarafından yapılan "Çocuklar İçin Özyeterlik Ölçeği"nin alt ölçeği olan "Akademik Özyeterlik Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliği .86 olarak belirlenmiştir. Araştırma verilerinin analizinde; Kolmogorov-Smirnov (K-S), Aritmetik Ortalama, Standart Sapma, Bağımsız t testi, Anova, Pearson Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Öğrencilerin, dinleme kaygılarının ve özyeterliklerinin cinsiyet, sınıf, anne ve baba eğitim durumu değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Öğrencilerin özyeterlikleri ile dinleme kaygıları toplam puanları arasında orta düzeyde negatif yönde bir ilişkinin (-.39) olduğu tespit edilmiştir.

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Konuşma Kaygıları ve Öz-Yeterlik Algılarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi

“…Bu kaynaklar: bireyin kendi geçmiş tecrübelerini içeren doğrudan deneyim; başkalarının deneyimleri ve kararları ile kendi kararlarını karşılaştırarak yeterlik aktarımının sağlanmasını içeren dolaylı yaşantılar; çevrenin bireyin performansına ilişkin olumlu ya da olumsuz sözel etkisi olarak tanımlanan sözel ikna; performansa ilişkin yeterliklere yönelik psikososyal ve fizyolojik yeterliklerin değerlendirilmesini, yetersizliğe yönelik hassasiyeti ifade eden fizyolojik ve psikolojik süreçler olarak belirtilmektedir (Bandura, 1997). Öz-yeterlik kavramının ilk ortaya çıktığı andan itibaren mesleki özyeterlik (Recepoğlu, 2017), akademik özyeterlik (Arslan, 2017a(Arslan, , 2018a, öğretmen öz-yeterliği (Akgün, 2013), bilgisayar öz-yeterliği (Akgün, 2008), internet öz-yeterliği (Gülmez, 2015) gibi pek çok farklı kavrama yönelik olarak bağlantısı kurulmuş ve araştırmalar yapılmıştır. Öz-yeterliğin cinsiyet, sınıf düzeyi, ailenin eğitim durumu vb.…”

“…Öz-yeterliğin cinsiyet, sınıf düzeyi, ailenin eğitim durumu vb. demografik değişkenlerle ilişkisinin yanı sıra dinleme kaygısı (Arslan, 2017b), yazma kaygısı (Arslan, 2018b), drama (Altıntaş & Kaya, 2012), mesleki tutum (Arastaman, 2013), başarı amaç yönelimleri (Aydın, 2014), bilişüstü okuma stratejileri (Koç & Arslan, 2017) gibi farklı etkenlerle ilişkisine de bakılmıştır. Alan yazında öz-yeterliğin olumlu ya da olumsuz pek çok farklı tutum ve davranışla olan ilişkisine yönelik çalışmaların bulunmasına karşın bireyin hem özel hem akademik hem de mesleki hayatında başarılı olması için önemli olan konuşma ile ilişkisini belirlemeye yönelik olarak Arslan (2018a) tarafından ortaokul öğrencilerine yönelik yapılan çalışma dışında başka bir çalışmaya rastlanılmamıştır.…”

Investigation of Reading Anxiety of Bilingual Students

“…Dewaele (2002) de yaptığı araştırmasında benzer sonuca ulaşmıştır. Tek dilli öğrencilerin okuma kaygısı üzerinde yapılan araştırmalarda da cinsiyet değişkeninin anlamlı bir farklılık oluşturmadığı görülmektedir (Arslan, 2017;Kılınç ve Yenen, 2016;Yıldız ve Ceyhan, 2016). Buna karşın Zhang (2000) da ESL öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmasında iki dilli erkek ve kız öğrencilerin okuma kaygıları arasında kızların lehine anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna varmıştır.…”

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Sosyal Kaygıları ve Genel Öz-Yeterlik Algılarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi

“…Altınay-Bor (2018) tarafından yapılan çalışmadan elde edilen bulgularda öğrencilerin sosyal kaygı düzeylerinin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Arslan (2017aArslan ( , 2017b tarafından yapılan çalışmalarda da bu çalışma ile uyumlu olarak öğrencilerin öz-yeterlik algılarının yüksek düzeyde olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Öz-yeterlik düzeyi yüksek olan bireylerin düşük olan bireylere göre daha başarılı oldukları yapılan çalışmalarla da desteklenmiştir.…”

“…adlarla yer almaktadır. Kaygı, kendi içinde de hissedildiği alana yönelik olarak konuşma kaygısı (Arslan, 2018a), okuma kaygısı (Arslan, 2017a), sosyal kaygı gibi pek çok alt kavramlara ayrılmaktadır (Dunlop, Papp, Garlow, Weiss, Knight & Ninan, 2007). Sosyal kaygı; bireyin tanımadığı bir topluluk içinde yer aldığı zaman yaptığı eylemlerin ve davranışların sürekli birileri tarafından gözlendiğini, küçük düşecek ve utanılacak bir hareket yapacağına inanmasından kaynaklanmaktadır (Leahy & Holland, 2009).…”