Kentlerimizde her geçen gün gri altyapılar artmakta yeşil altyapı ögeleri azalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün 21 yy. salgını olarak listelediği stresi minimize edebilmek için kentsel yeşil alan tasarımlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Avlu tasarımları kentsel peyzaj tasarım kapsamında bina düzeyinde düzenlenen yeşil alanlarından biridir. Bu alanlar kentsel hareketliliğe durağanlık katan bazen de durağanlığı harekete geçiren mekanlara sahip olabilir. Bu çalışmada bireylerin yapı kütleleri arasında sıkışıp kalmayacağı, doğayla temas kurabileceği bir yaşam mekânı olarak avlu peyzaj tasarımı süreci değerlendirilmiştir. 25 öğrenci ile yürütülen bu peyzaj tasarım sürecinde başarılı olan farklı konsepte (alış-veriş avlusu, birkaç konut avlusu, spor kulübü, butik otel avlusu, eğitim yapısı avlusu) 5 örnek çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Ayrıca öğrencilerin mekan örgütlemelerini ortaya koyarken kullandığı temel tasarım ilkeleri tespit edilmiştir. Öğrencilerin mekan kurguları oluştururken en fazla kullandıkları ilkenin egemenlik – birlik- denge üçlüsü olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmada üretilen tasarım ürünlerinin peyzaj mimarlığı öğrencileri için bir referans olacağı düşünülmektedir. Kentsel alanlarda insan-doğa ilişkisinin sürdürülebilmesi için etkili tasarım yaklaşımlarından biri olan biyofilik tasarım yaklaşımının benimsenmesi önem arz etmektedir. Avlular gibi kentsel peyzajın küçük mozaiklerinde bile yeşil ve mavi altyapı ögelerine yer verilerek hem kentsel ekosisteme katkı sağlanabilir hem de kentlilere fiziksel ve psikolojik açıdan daha yaşanabilir, stresin mininize edildiği ve refahı arttıran mekan kurguları ortaya çıkarılabilir.