Bilimsel süreçlerin analizi ile ilgili olan ve genellikle Hans Reicbenbach ile anılan keşif ve gerekçelendirme bağlamı ayrımı son dönemde yeniden önemli tartışma başlıklarından birisi olmuştur. Söz konusu ilgi, bir yönüyle feminist epistemoloji kapsamında ele alınan meseleler ile de bağlantılıdır. Keşif ve gerekçelendirme bağlamı ile feminist epistemoloji arasındaki bağlantı noktalarının analizi her iki başlıkta anılan pek çok önerme ve argümanın değerlendirilebilmesi için önemli olanaklar sunmaktadır. Bu amaç doğrultusunda giriş kısmından sonra, makalenin ilk bölümünde Hans Reichenbach’ın keşif-gerekçelendirme bağlamı ayrımı tarihsel bir yaklaşımla, farklı yorumlarıyla birlikte analiz edilecektir. Ardından bahsi geçen ayrımın feminist epistemolojiye karşı olan argümanlarda, özellikle ilgili ayrım bağlamında feminist epistemolojiyi eleştiren isimlerden birisi olan Noretta Koertge tarafından nasıl kullanıldığına değinilecektir. Sonrasında, Katheleen Okruhlik ve Paul Hoyningen Huene’nin keşif-gerekçelendirme bağlamı ayrımını ele alışındaki benzerlikler gösterilerek Koertge’nin feminist epistemolojiye karşı çıktığı argümandaki problemler analiz edilecektir. Makale bu anlamda feminist epistemolojinin ve feminist bilim felsefesinin keşif-gerekçelendirme bağlamı ayrımı ile zorunlu olarak uyuşmazlık içinde olmadığı ve bilim pratiği için halen referans noktalarından birisi olabileceği iddiası üzerine kuruludur.