Bu çalışmanın amacı, farklı tekniklerle uygulanan kompozit rezin laminate veneer (RLV) restorasyonların bir yıllık klinik performansını değerlendirmektir. YÖNTEM ve GEREÇLER: İlk 15 diş, Esthet•X HD (Dentsply DeTrey, Konstanz, Almanya) ile indirekt kompozit RLV restorasyonlarla; sonraki 15 diş Ceram•X Duo (Dentsply DeTrey) ile direkt kompozit RLV restorasyonlarla restore edildi. Başlangıç, 6 ve 12 ayda restorasyonlar modifiye Ryge kriterleri, cep derinliği, plak indeksi ve diş eti indeksi kullanılarak değerlendirildi. Klinik kriterlerin değerlendirilmesinde Mann Whitney U testi kullanıldı. Cep derinliği ölçümleri için Friedman testi kullanıldı. Plak ve diş eti indeksindeki farklılıklar Fisher'in kesin testi ve Oran karşılaştırmaları testi ile analiz edildi. BULGULAR: Mann Whitney U testi sonucunda, gruplar arasında sadece kenar renklenmesi kriterinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p≤0.05). İndirekt grupta 6. ay kontrolünde cep derinliği ve gingival indeks skorları arttı, bu artış istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p≤0.05). Bu kriterlere göre direkt tekniğin indirekt teknikten istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha iyi olduğu tespit edildi (p≤0.05). TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışmanın bulgularına dayanarak, her iki teknikle yapılmış kompozit RLV restorasyonlar anterior dişlerde estetik problemi olan hastalarda iyi birer tedavi seçeneği olabilir. Ancak erken dönem kenar renklenmesi, preparasyon, ölçü ve yapıştırma aşamasındaki zorluklar indirekt tekniğin dezavantajları olarak karşımıza çıkmaktadır.