Bu çalışmada, Giresun batısında yer alan Bulancak'ta sel ve taşkına neden olan akarsu havzalarının morfometrik özellikleri değerlendirilmiştir. Bulancak, kaynağını güneydeki Giresun Dağları'ndan alan Pazarsuyu, İncüvez, Kara ve Bulancak derelerinin neden olduğu sel ve taşkın riski altında bir yerleşmedir. Pazarsuyu Deresi Havzası diğer akarsulara göre çok daha geniş olup sel ve taşkın riski yüksektir. Diğer derelerin havzaları küçük olmasına rağmen dere yataklarına yapılan müdahaleler nedeniyle bu akarsularda risklidir. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre 1948-2012 yılları arasında bu akarsu havzalarında 19 su baskını olayı yaşanmıştır. Jeomorfolojik gözlemlere göre hızlı nüfus artışıyla yerleşmenin kıyıdan iç kesimlere doğru genişleyerek akarsu vadilerini işgal ettiği görülmüştür. Akarsu vadilerinde dere yataklarının kullanılması dere enkesitlerinin daralmasına neden olmuştur. Aşağı havzada görülen bu durum ile havzaların morfometrik özellikleri birleştiğinde afete dönüşen sel ve taşkınların frekansının arttığı belirlenmiştir. Bulancak'ta yaşanan sel ve taşkın oluşumunda jeomorfolojik özelliklerin etkisini belirlemek amacıyla havzaların alansal ve relief morfometrisi analiz edilmiştir. Dört akarsu havzasının alansal morfometrik özelliklerini belirlemek amacıyla drenaj yoğunluğu, akarsu sıklığı, havza şekli, uzunluk oranı ve Gravelius indeks analizleri yapılmıştır. Relief morfometrisi özelliklerini belirlemek amacıyla havza reliefi, relief oranı, engebelilik değeri, akım toplanma zamanı, hipsometrik eğri ve integral analizleri uygulanmıştır. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) kullanılarak yapılan analizlerde inceleme alanını kapsayan Sayısal Yükseklik Modeli (SYM) ve jeoloji haritaları temel data olarak kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre tüm havzaların drenaj yoğunluğu, akarsu sıklığı, engebelilik değeri yüksek olup, havza şekilleri ise dar ve uzun çıkmıştır. Hipsometrik eğri ve integral değerleri havzaların gençliğe yakın olgunluk safhasında olduğunu göstermektedir. İncüvez Dere ve Bulancak Deresi havzalarının sel ve taşkın potansiyelinin diğer havzalara göre daha yüksek olduğu görülmüştür.