Anadolu coğrafyası birçok konuda çeşitlilik barındırmakta ve bunun yansımalarından biri de ses, şekil ve söz varlığı biçiminde Türkiye Türkçesi ağızlarında görülmektedir. Ses düzeyindeki farklılıklar arasında standart yazı dilinde bulunmayan bazı seslerin gerek asıllarını koruyarak gerekse de değişimlere maruz kalarak ağızlarda yaşıyor olması da yer alır. Yöreler ve hatta kimi zaman aynı yöreye ait ilçeler ve köyler arasında bile farklılıkların görüldüğü ünsüz kullanımlarından biri de /ḫ/ (خ) sesidir. Bu farklılıkların tespit edilebilmesi ise Türkoloji çalışmaları arasında çok sayıda ağız araştırmasının varlığı ile mümkün olmaktadır.
Türkiye Türkçesi ağızlarında, ölçünlü ünsüzlerin yanında alfabede bulunmayan seslerin de kullanıldığı bilinmektedir. Bu tür seslerden biri olan /ḫ/ ünsüzü de yazı dilinde görülmese de hem Türkçe kökenli hem de alıntı sözcüklerde varlığını sürdürmektedir. Türkiye Türkçesi ağızlarına bakıldığında alıntı sözcüklerde asli ya da bir ses değişimine bağlı olarak, Türkçe kökenli sözcüklerde ise yalnızca ses değişimine bağlı olarak /ḫ/ sesinin kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışmada da /ḫ/ sesi konu edilmiş ve belirli ölçütler göz önüne alınarak yapılan tasnif çalışmalarına bağlı olarak örneklem oluşturmak üzere Doğu Grubu Ağızları, Kuzeydoğu Grubu Ağızları ve Batı Grubu Ağızları arasından 32 il belirlenerek bu ağızlar üzerine hazırlanmış çalışmalar esas alınmıştır. Bu eserlerde ortaya koyulan dil malzemesinden hareketle söz konusu ünsüzün ortaya çıkış şekilleri, kullanım alanları ve sıklıkları belirlenmeye çalışılmıştır.
Elde edilen veriler birincil (asli) ve ikincil (değişime bağlı) olmak üzere iki ayrı başlık altında sınıflandırılmıştır. Çoğunlukla sızıcılaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan bu ünsüzün incelenen örneklem üzerinden dört farklı ses değişimine bağlı olduğu tespit edilmiştir. Tespit edilebilen ses değişmeleri /k/, /ḳ/ > /ḫ/; /h/ > /ḫ/; /ğ/, /ġ/ > /ḫ/; /ʿ/ > /ḫ/’dir. Çalışmada bu ses değişmelerinin durumları ve ağız gruplarına göre dağılımlarını ortaya koyan bir betimleme yapılmıştır. Bu çerçevede Türkçenin asli sesi olmadığı için yalnızca alıntı sözcüklerde kaynak dildeki şekilleri ve ikincil ses olarak da hem Türkçe kökenli hem de alıntı sözcüklerde görülen ses değişimleri üzerinde durulmuştur.