Kardiyak arrest sıklıklıkla ölüm ile sonuçlanan bir tablodur. Bununla birlikte, arrest sonrası spontan dolaşımın geri dönen (SDGD) hastaların hastaneden taburculuk oranları oldukça düşüktür. Hedefe yönelik hipotermi (HYH) kardiyak arrest sonrası vücut sıcaklığının kontrollü bir şekilde sabit tutulduğu ve nörolojik açıdan iyi prognostik göstergelere sahip ol an bir uygulamadır. Bu çalışmada HYH uygulanan ve uygulanmayan hastaların 30 günlük mortalite oranlarını, mortalite öngörüsü sağladığı düşünülen hastalara ait hastalara ait nötrofil lenfosit oranı (NLO), laktat ve prokalsitonin (PCT) değerleri karşılaştırmak amaçlandı. Materyal-Metod: Etik kurul onayı alındıktan sonra yoğun bakım ünitesinde kardiyak arrest tanısı ile yatan hastaların dosyaları tarandı. Hastalara ait yaş, cinsiyet gibi demografik özellikler, yatış zamanı, resüsitasyon süresi, tanı esnasındaki ritim tipi, eşlik eden hastalıklar, APACHE ve SOFA skorları, yoğun bakım ve hastane süreleri kayıt edildi. Serum PCT, laktat, laktat klirensi, Nötrofil, lenfosit, NLO ve beyaz küre değerleri SDGD anda (T1), 24. Saatte (T2), 48. Saatte (T3) ve 72. Saatte (T4) kayıt altına alındı. Bulgular: Demografik özellikler bakımından (yaş, cinsiyet ve vücut kitle indeksi) gruplar benzerdi. Resusistasyon süresi bakımından grup HYH grup N-HYH'den anlamlı olarak daha kısa idi. APACHE ve SOFA skorları kıyaslandığında grup HYH'de daha düşük bulundu. Gruplar arasında PCT düzeyleri bakımından sadece T1, T2 ve T3 zaman diliminlerinde, serum laktat, nötrofil ve lenfosit sayıları ise T2 zaman diliminde grup HYH'de daha düşük bulundu. Yaşayan ve yaşamayan hastalar kıyaslandığında yaşanlarda PCT, laktat ve NLO değerleri daha düşük olduğu görüldü. Sonuçlar: Çalışmanın sonucunda ilk 30 günde HYH uygulanan daha fazla hastanın yaşadığı ile NLO, PCT ve laktat değerlerinin daha düşük olduğu gözlendi. Uygun endikasyon ve protokol ile uygulanan HYH 30 günlük mortaliteyi azaltabilir ve bu uygulama esnasında prognostik öngörü için NLO, PCT ve laktat değerleri kulanılabilir.