ransplant hastalarda, immünsupresif tedavi, bozulmuş immün sistem ve virüslerin onkojenik etkileri nedeniyle de novo kanser gelişim riski yüksektir. Nakil sonrası gelişen maligniteler içerisinde lenfoproliferatif hastalık ve cilt kanserleri ilk sırada yer alırken klonal kök hücreden köken miyelodisplastik sendrom (MDS) oldukça nadir görülmektedir. MDS, ileri yaşta ve erkeklerde görülen, akut lösemiye dönüşme riski farklılık gös-teren bir hastalıktır. MDS gelişen hastalar genellikle asemptomatiktir ve laboratuvar tetkiklerinde sitopeni dışında bozukluk görülmemektedir. A An na ah h t ta ar r K Ke e l li i m me e l le er r: : Böbrek transplantasyonu; miyelodisplastik sendromlar A AB BS S T TR RA AC CT T Immunosuppressive therapies increased incidence of de novo cancer after renal transplantation. Post-transplant lymphoproliferative disease and skin cancers are the most common malignancies in transplant patients. Myelodysplastic syndromes (MDS) are quite rare. MDS are a heterogeneous group of clonal stem cell disorders. MDS will be presented with isolated anemia and may present with severe pancytopenia. Post-transplant lymphoproliferative disease and skin cancers are the most common malignancies seen in transplant patients. This may be presented as isolated anemia as well as serious pancytopenia, even transformation to acute myeloid leukemia. Here we present a renal transplant receiving case presented by cytopenia and diagnosed as MSD.
OLGU SUNUMUK Ke ey y W Wo or rd ds s: : Kidney transplantation; myelodysplastic syndromes T Tu ur rk ki iy ye e K Kl li in ni ik kl le er ri i J J N Ne ep ph hr ro ol l 2 20 01 14 4; ;9 9( (2 2) ): :5 59 9--6 61 1Emel IŞIKTAŞ SAYILAR,