Lyme borelyozu olarak da bilinen ve Ixodes türü keneler ile taşınan Lyme hastalığı (LH) kuzey yarımkürenin en yaygın zoonotik hastalığıdır. Türkiye'de hastalık prevalansı tam olarak bilinmemekle birlikte, seroepidemiyolojik çalışmalarda prevalansın %2-44 arasında değiştiği bildirilmiştir. Olgu sunumları hastalığın ülkemizde de endemisite gösterdiğini düşündürmektedir. Ixodes ricinus türü kenelerin Trakya Bölgesi'nde Borrelia burgdorferi (B. burgdorferi) sensu lato grubundaki türlerden B. burgdorferi sensu stricto, Borrelia garinii, Borrelia afzelii, Borrelia lusitania ve Borrelia valaisiana'yı taşıdığı saptanmıştır. Tedavisiz kalan borelyozlu bir hastada üç evre görülebilir. İlk evrede eritema migrans (EM) ve grip benzeri hastalık görülebilmektedir. İkinci evre ise etkenin alınmasından 3-10 hafta sonra, eklem, sinir sistemi, göz, kalp tutulumu ve çok sayıda EM lezyonlarının gelişebildiği evredir. Son evre ise aylar yıllar sonra, EM lezyonlarının olmadığı, %11 civarında hastada görülen, eklem ve nörolojik tutulumların öne çıktığı evredir. Tedavide tutulan organ ve hastalık ciddiyetine göre antibiyoterapi veriliş şekli ve süresi değişebilir. Antibiyoterapi kadar antienflamatuvar tedavi de önemlidir. EM'nin görülmediği farklı klinik seyirler tanısal güçlüğe ve hastalığın tedavisiz kalmasına neden olabilmektedir. Kene tutunma öyküsü olmasa da hastalığın ayırıcı tanıda düşünülmesi ve erken dönemde tanısının konularak antibiyotik tedavisinin başlanması önemlidir. Lyme hastalığının erken tanı, tedavi ve kontrolü için, hastalığın endemik olduğu bölgelerin belirlenmesine, toplum ve hekimler arasında duyarlılığı artırıcı faaliyetlerin uygulanmasına ihtiyaç vardır.