Elmada kahverengi çürüklük hastalığı (Monilinia laxa) hasat öncesi ve hasat sonrası dönemde ekonomik kayıplara neden olabilen fungal hastalıklardan biridir. Bu çalışmada, elmalarda M. laxa hastalık etmenine karşı 10 farklı organik ve inorganik tuzun (sodyum asetat, sodyum karbonat, sodyum bikarbonat, sodyum benzoat, sodyum metabisülfit, amonyum asetat, potasyum sorbat, potasyum karbonat, potasyum bikarbonat ve potasyum benzoat) in vitro denemeler ve koparılmış meyve denemeleri ile kimyasal mücadeleye alternatif olarak etkinlikleri araştırılmıştır. In vitro testlerde sodyum asetat ve amonyum asetat hariç tüm tuzlar %2’lik konsantrasyonda pozitif kontrolle (Captan 50 WP ve Thiram 80 WP) benzer etki göstererek M. laxa’nın miseliyal gelişimi tamamen engellenmiştir. Sodyum metabisülfit, fungusun misel gelişimini en düşük konsantrasyonda (%0,1) tamamen engellemiştir. Toksisite denemelerinde de sodyum metabisülfitin en düşük MIC (Minimum inhibisyon konsantrasyonu) ve MFC (en düşük fungisidal konsantrasyon) değerlerine sahip olduğu belirlenmiştir. M. laxa’ya karşı farklı dozlardaki tüm tuzların tedavi edici etkileri birlikte değerlendirildiğinde, sodyum metabisülfit %0,5, 1,0 ve 2,0’lik konsantrasyonlarda kontrole göre lezyon gelişimini tamamen engelleyen en başarılı tuz olarak saptanmıştır. Sodyum benzoat ise %1,0 ve %2,0’lik konsantrasyonlarda lezyon gelişimini neredeyse tamamen engelleyen başarılı ikinci tuz olarak belirlenmiştir. M. laxa’ya karşı tuzların koruyucu etkileri değerlendirildiğinde, sodyum metabisülfitin %1,0 ve %2,0’lik konsantrasyonlarının kontrol ve diğer tuzlara göre elma meyvesi üzerinde lezyon gelişimini tamamen engelleyen en etkili tuz olduğu saptanmıştır. Aynı tuzun %0,5’lik konsantrasyonlarının da meyve enfeksiyonunu oldukça başarılı bir şekilde engellediği değerlendirilmiştir Sodyum benzoat ve potasyum benzoat %2’lik konsantrasyonları da miseliyal gelişimi engellemede başarılı bulunmuştur. Bu çalışmada, elmada M. laxa hastalık etmeninin depo koşullarında kontrolünde, organik ve inorganik tuzların kullanımına yönelik umut verici sonuçlar elde edilmiştir.