Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) hızlı bir şekilde dünyanın birçok yerine yayılmış ve binlerce kişinin yaşamını yitirmesine yol açmıştır. Bu virüsün fiziksel ve biyolojik etkisinin yanı sıra, önemli psikolojik etkileri de ortaya çıkmıştır. Bu etkilerin başında, depresyon, stres ve kaygı gibi bazı psikolojik rahatsızlıklar gelmektedir. Bu süreçte, insanlar özellikle bilgi edinme ve sosyal destek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sosyal medya platformlarını daha çok kullanmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı, Covid-19 sürecinde insanların depresyon ve stres yaşantıları ile zorlayıcı sosyal medya kullanımları (ZSMK) arasındaki ilişkide gelişmeleri kaçırma korkusunun (GKK) aracılık rolünü bir yapısal eşitlik modellemesi (YEM) çalışmasıyla incelemektir. Bunun için Türkiye genelinde (N = 871, %60,7 kadın, Ort yaş = 28.70, S.S. = 9.99), 14-20 Haziran 2020 tarihleri arasında kolayda örneklem yöntemi kullanılarak verilerin toplandığı çevrimiçi bir anket gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre, depresyonun ZSMK ile pozitif yönde doğrudan bir ilişkisi varken, stres ile ZSMK arasında bir ilişki tespit edilememiştir. Öte yandan, depresyon ve stres ile GKK arasında ve GKK ile ZSMK arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca depresyon ve stres ile ZSMK arasındaki ilişkide GKK'nin aracılık rolünün olduğu araştırmada belirlenmiştir. Araştırma bulgularının, Covid-19 ile ilgili kriz yönetimini gerçekleştiren resmî kurumların, sosyal medya üzerinden kamuoyu ile gerçekleştirdiği etkin iletişime katkı sağlaması beklenmektedir.