Artan nüfus ve gelişen teknoloji ile birlikte günümüz dünyasında hayatın vazgeçilmez parçası olan enerji, tüm ülkeler için öncelikli ve önemli bir konumdadır. Enerji, özellikle kaynakları yetersiz olan ülkeler için stratejik bir konudur çünkü gelişme yolundaki bu ülkeler büyük ölçüde enerji ithalatına bağımlı hale gelmekte ve ekonomileri kırılganlaşmaktadır. Bu durumdaki ülkeler daha çok yenilenebilir enerji kullanımına yönelmekte ve böylece bir taraftan enerji bağımlılığını azaltırken diğer taraftan da sürdürülebilir kalkınma yolunda adımlar atmaya çalışmaktadırlar. Çalışma kapsamında yeni sanayileşmekte olan ülkeler için yenilenebilir enerji tüketiminin durağan olup olmadığı araştırılmaktadır. Bu amaçla 1965-2019 yıllarını kapsayan yenilenebilir enerji tüketim verilerine kalıntılarla genişletilmiş en küçük kareler (RALS) tekniğine dayanan yapısal kırılmaları dikkate alan birim kök testleri uygulanmıştır. Analiz neticesinde kalıntıların normal dağılmama ihtimalini göz önünde bulunduran RALS temelli testlerin daha güçlü sonuçlar verdiği bilgisi ışığında yeni sanayileşmekte olan ülkelerde kullanılan yapısal kırılma sayısı ve modeline göre yenilenebilir enerji durağanlık sonuçlarının farklılaştığı görülmektedir. Hem düzeyde hem de düzeyde ve eğimde iki yapısal kırılma altında sanayileşmekte olan 8 ülkenin yenilenebilir enerji tüketimi serisinin durağan olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu da ülke ekonomilerinin fosil yakıt tüketiminden ziyade daha az maliyetli ve çevre kirliliğine neden olmayan yenilenebilir enerji kullanımına ağırlık vermeye başladığını ve dışsal şokların geçici etkide bulunduğunu göstermektedir.