Duyguların bilişsel süreçlere etkisi son yıllarda sıklıkla çalışılan bir konu olmuştur. Bu çalışmada duyguların görsel-mekansal dikkat süreci ile ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bireylerin görsel-mekansal dikkat süreçleri, konfigürasyon oluşturan kelimelerin lokalizasyon görevi sırasında işlenmesi yoluyla incelenmiştir. Lokalizasyon görevinde katılımcılardan gördükleri fiksasyon işaretinin ('+') rengi ile aynı renkte yazılı olan kelimenin konfigürasyondaki yerini klavyede önceden belirlenen tuşa basarak belirtmeleri istenmiştir. Her denemede, farklı renklerde dört kelime, bir kare konfigürasyonu oluşturacak şekilde konumlandırılmıştır. Farklı deney koşullarında kare konfigürasyonu oluşturan kelimeler duygusal değerlikte (nötr, pozitif ve negatif kelimeler) farklılık göstermiştir. Denemeler arası geçişlerde (deneme 1 deneme 2) hedef uyaranın konfigürasyondaki yeri (örn., sağ üst köşe), konfigürasyonun büyüklüğü (büyük ya da küçük kare) ve kelime türü (duygu yüklü, nötr kelime) değişiklik göstermiştir. Bu çalışmanın temel amacı, duygu yüklü ve nötr kelimelerin işlenmesi sürecinde etkili olan değişkenler arasındaki etkileşimi incelemektir. Bu değişkenler, dikkatin yönlendirildiği alanın boyutu ve denemeler arasında tekrarlanan ya da değişen hedef uyaran konum tespitidir. Kare konfigürasyonun denemeler arasında büyük ya da küçük olması dikkatin yönlendirildiği alanın boyutunu belirlemektedir. Sonuçlar kullanılan kelime türünün ve konfigürasyon boyutunun lokalizasyon görevi performansında farklılığa yol açtığını göstermektedir. Nötr ve negatif kelimeler kullanıldığında hedef uyaran lokasyonun denemeler arasında tekrarlanmasının tepki süresinin uzamasına sebep olduğu bulunmuştur. Hedef uyaranın lokasyonu farklı olduğunda ise katılımcıların tepki süresinin kısaldığı, yani kelimenin işlenmesinin daha kolay olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, yalnızca duygu yüklü kelimeler kullanıldığında büyük konfigürasyonların küçük konfigürasyonlara göre daha iyi bir performansa yol açtığı gözlemlenmiştir. Çalışma kapsamında elde edilen bulgular, kelime uyaranlarının kullanımı ile konfigürasyonların otomatik olarak oluştuğunu ve duygu yüklü ve nötr kelimelerin farklı şekilde işlenmesinde etkisi olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Duygusal kelime işlenmesi, konfigürel temsiller, global/ yerel işleme süreçleri, görsel tarama, mekansal dikkat Yazar notu: Elif Memiş ve Çiçek Güney bu makaleye aynı oranda katkıda bulunmuşlardır ve birinci yazarlığı paylaşmaktadırlar. *Bu çalışma 2018 yılında Psychonomic Society International Meeting kongresinde bildiri olarak sunulmuştur.