Bir irade açıklamasının kime ait olduğuna yönelik belirsizliği ortadan kaldırmak üzere kullanılan en yaygın yöntem elle atılan imza (ıslak imza) olmakla birlikte, kullanılan tek yöntemin bu olmadığı açıktır. Bu çalışmada, elle atılan imza ve bunun yerine kullanılacak bir işaret ya da yöntemin temel olarak şu üç işleve sahip olabileceği kabul edilmiştir: 1. Bir irade açıklamasının aidiyetini ortaya koymak. 2. (Geçerliliği yazılı şekil şartına tabi olan) hukukî işlemlere geçerlilik kazandırmak. 3. İspat hukuku açısından bir belgeye senet vasfı kazandırmak. Bu kabul doğrultusunda, elle atılan imza, autopenle atılan imza ve dijital ekrana atılan imza ile karşılaştırılmış ve her bir yöntemin, yukarıda belirtilen üç işlevi yerine getirme kabiliyetine sahip olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylece, elle atılan imzanın yukarıda belirtilen üç işleve de sahip olduğu, buna mukabil autopen ile atılan imza ve dijital ekrana atılan imzanın söz konusu işlevleri yerine getirme kabiliyetlerinin ise kısıtlı/tartışmaya açık bir mesele olduğu sonucuna ulaşılmıştır.