Hayatın olağan akışında bir şahsın, aynı zarar verici olaydan farklı sebeplerle sorumlu tutulabilmesi mümkündür. Sorumluluk sebeplerinin birden fazla olması diğer bir ifadeyle sebeplerin yarışması meselesi doktrinde eskiden beri tartışılan ve kararlarla geliştirilen bir müessesedir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 60’ıncı maddesinde açıkça düzenlenen yarışma meselesi, Türk hukukunun bir parçası hâline gelmiştir. TBK m. 60 uyarınca bir davada birden fazla sorumluluk sebebi aynı anda uygulanabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini açıkça talep etmiş olmadıkça, en iyi giderim imkânını sağlayan sebebe göre karar verir. Görüldüğü üzere TBK m. 60 hükmü ile zarar görenin birden fazla sorumluluk sebebine dayanabileceği durumlarda uygulanacak olan prensipler düzenlenmiştir. Bununla birlikte maddenin lafzı, yarışma sorununa bir çözüm getirmediği gibi daha fazla sorunun ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu kapsamda, özellikle, mehaz İsviçre Borçlar Kanunu Ön Tasarısı’nın 53’üncü maddesinde yer almamakla birlikte TBK m. 60 hükmüne eklenen “zarar gören aksini istemiş olmadıkça” ifadesi doktrinde ileri sürülen eleştirilerin odak noktasını teşkil etmektedir. Çalışmamızda medenî usûl hukuku açısından sorumluluk sebeplerinin yarışmasını düzenleyen TBK m. 60 hükmünü değerlendirmeyi amaçlamaktayız.