Bu çalışmanın amacı, Covid-19 salgını sürecinde öğretmenlerin algıladıkları "aşırı iletişim yükü" düzeylerini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda öncelikle orijinalinde "Aşırı İletişim Yükü Ölçeği" olarak adlandırılan ölçek, Covid-19 salgını bağlamında öğretmenlerin görüşlerini ortaya çıkaracak biçimde Türkçeye uyarlanmıştır. Tekil tarama modelinin benimsendiği araştırmada, çevrimiçi olarak üç farklı çalışma grubundan veri toplanmıştır. Birinci çalışma grubundan (n=150) toplanan veriler, ölçeğin açımlayıcı faktör analizi; ikinci çalışma grubundan (n=155) toplanan veriler, ölçeğin doğrulayıcı faktör analizi ve üçüncü çalışma grubundan (n=211) toplanan veriler ise ölçeğin betimsel istatistikleri için kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular şu şekilde sıralanabilir: Türkçeye "Covid-19 Salgını Bağlamında Öğretmenlerin Algıladıkları Aşırı İletişim Yükü Ölçeği" olarak uyarlanan ölçek alanyazında istenen geçerlik ve güvenirlik ölçütlerini karşılayarak sekiz maddenin tek faktörde toplandığı bir yapı sergilemiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin algıladıkları aşırı iletişim yükünün ölçeğin tüm maddelerinde ve toplamında "ara sıra" düzeyinde olduğu tespit edilmiştir. Demografik değişkenler bağlamında yapılan karşılaştırmalarda ise cinsiyet, okul türü ve mesleki kıdem değişkenleri öğretmenlerin algıladıkları aşırı iletişim yükü düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşturmamaktadır. Bu bulguların eğitim örgütlerinin iletişimini yönlendiren yöneticiler açısından önemli içerimler barındırdığı söylenilebilir. Araştırma kapsamında uyarlanan ölçekten yararlanılarak öğretmenlerin algıladıkları aşırı iletişim yüküyle iş performansı, iş doyumu, psikolojik iyi oluş, mesleki tükenmişlik, okul etkililiği vb. değişkenler arasındaki ilişkileri irdeleyen çalışmalar yürütülebilir.