Hastaların %31,7'sinin malnütriyon riski altında olduğu ve tamamının beslenme desteği almadığı saptandı. Malnütrisyon riski olan hastaların yaş ortalaması daha yüksekti (t=-4,087, p=0,000). Malnütriyon riski olan hastaların ameliyat öncesi aç kalma süreleri, riski olmayanlara göre daha uzundu (t=-3,019, p=0,000). Ameliyat olup malnütrisyon riski olan hastaların ameliyat sonrası ilk mobilizasyonları daha uzun sürede gerçekleşmişti (t=-4,113, p=0,000). Hastaların albumin değerleri ile NRS skorları arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark saptandı (t=5,751, p=0,000). Katılımcıların cinsiyet (X 2 =4,809 p=0,028), eğitim düzeyleri (X 2 =10,358, p=0,0016), kronik hastalık varlığı (X 2 =5,890, p=0,015) ve enfeksiyonu durumu (X 2 =7,566, p=0,006) ile NRS skorları arasında istatiksel olarak anlamlı fark saptandı. Sonuç: Çalışmamızda yaklaşık üç hastadan birinin malnütriyon riski altında olduğu saptanmıştır. Araştırma sonuçları hastaların malnütrisyon riskini etkileyen diğer seçilmiş faktörlerin yaş, cinsiyet, hastaların eğitim düzeyi, komorbit hastalık varlığı, düşük albumin düzeyi, ameliyat öncesi açlık süresi ve ameliyat sonrası enfeksiyon gelişmesi olduğunu göstermiştir. Ayrıca malnütrisyon riski olan hastaların ameliyat sonrası ilk mobilizasyon sürelerinin daha geç olduğu saptanmıştır. Güncel rehberler doğrultusunda, profesyonel bir ekip yaklaşımı ile beslenme desteği yaklaşımları standart haline getirilmelidir.