“…Zihin yetersizliği ve/veya otizm spektrum bozukluğunu (OSB) da içine alan şemsiye bir kavram olan gelişimsel yetersizliği olan bireylerle yapılan çalışmalar ise bu bireylerin güvenlik risklerine maruz kalma oranının tipik gelişen akranlarından iki ya da üç kat daha fazla olduğunu göstermektedir (Dixon, Bergstorm, Smith ve Tarbox, 2010;Jang, Mehta ve Dixon, 2016;Kim, 2010;Ramirez, Fillmore, Chen ve Peek-Asa, 2010;Strickland, McAllister, Coles ve Osborne, 2007;Tekin-İftar, Olçay-Gül, Şirin, Bilmez ve Değirmenci, 2018;Yıldırım-Sarı ve Girli, 2012). Bunun temel nedenleri alanyazında gelişimsel yetersizliği olan bireylerin; (a) bilişsel, duyuşsal ve davranışsal yetersizliklere sahip olmaları (Agran ve Krump, 2010), (b) iletişim becerilerinde yetersizliklerinin olması (Bruder ve Kroese, 2005), (c) farkındalık düzeyleri düşük olduğu için güvenlik tehdidine maruz kaldıklarını anlayamamaları (Bryen, Carey ve Frantz, 2003), (d) güvenlik becerilerine ilişkin herhangi bir eğitim almamaları (Bryen, Carey ve Frantz, 2003;Levy ve Packman, 2004), (e) eğitim yaşantıları boyunca yönergelere uyma, söyleneni yapma gibi uyum eğitimi almalarının bir sonucu olarak özellikle yetişkinlerden gelen yönergelere uyup söyleneni yerine getirme davranışına sahip olmaları (Kıyak, Tuna ve Tekin-İftar, 2019; Tekin-İftar ve ark., 2018) ve (f) güvenlik tehdidinde bulunan kişilerin bu bireyleri kolay hedefler olarak görmeleri (Fisher, Burke ve Griffen, 2013) olarak sıralanmaktadır. Sıralanan bu noktalar göz önünde bulundurulduğunda güvenlik becerilerinin anne-babalar, öğretmenler, bireyin yakın çevresindeki kişiler tarafından ne olduğunun bilinmesi ve gelişimsel yetersizliği olan bireylere sistematik öğretimler yoluyla kazandırılması büyük önem taşımaktadır.…”