ÖZETMoleküler tanı yöntemlerindeki gelişmelerin bir sonucu olarak, 1980'li yılların başlarında servikal kanser (SK) biyopsileri ve SK hücre kültürlerinin insan papillomavirus (HPV) DNA dizilerini içerdiği göste-rilmiştir. Sonraki yıllarda, HPV E6 ve E7 genlerinin SK dokularında eksprese edildiği ve bu onkoproteinlerin pRb ve p53 başta olmak üzere çeşitli hücresel proteinlerle etkileşim içinde olduğu keşfedilmiştir. Serviks kanseri ile HPV enfeksiyonları arasındaki ilişkinin gösterilmesi bu konuya olan ilginin artmasına neden olmuş ve yapılan geniş ölçekli epidemiyolojik çalışmalarda bazı HPV tiplerinin SK için majör risk faktörü olduğu belirlenmiştir. Yüksek riskli veya onkojenik tipler olarak adlandırılan bu tiplerin diğer anogenital kanserler ve baş-boyun kanserlerinin bir alt grubu ile de ilişkili olduğu belirlenmiştir. Bu süreçte her biri farklı yaklaşım ve uygulamaları içeren çok sayıda ticari ve kullanıcı tasarımlı (in-house) tanı yöntemi geliş-tirilmiş ve HPV-DNA tespitine dayalı testler SK tarama programlarının önemli bir parçası haline gelmiştir. HPV enfeksiyonlarının tanı ve takibinde (yönetiminde) kullanılan tarama-tiplendirme yöntemlerinin ve kombine yaklaşımların her birinin kendilerine özgü güçlü ve zayıf yönleri mevcuttur. Yöntem seçimini kritik ve karmaşık hale getiren, gerek metodoloji gerekse virusun doğasından kaynaklanan çeşitli zorluklar bulunmaktadır. Çok sayıda farklı HPV tipinin genital bölgede enfeksiyon etkeni olarak saptanabilmesi, viral genomun aynı HPV tipi içinde bile çok sayıda dizi varyasyonları gösterebilmesi, mevcut yöntemlerin saptama duyarlılığının HPV tiplerine ve incelenen örnekte bulunan viral DNA kopya sayılarına bağlı olarak değişebilmesi ve son olarak çoklu enfeksiyonları saptama ve tip tayini yapabilme yeteneğinin yöntemler arasında farklılıklar göstermesi bu zorluklardan bazılarıdır. Bu derleme yazıda, HPV enfeksiyonlarının tanı ve takibi için kullanılan yöntemlerin özetlenmesi ve yöntem seçiminde yol gösterebileceği düşünülen güncel bilgilerin paylaşılması hedefl enmiştir. Bu amaçla, geçmiş yıllarda kullanılan moleküler temelli HPV testleri ve bu testlerin gelişim sürecine kısaca değinilmiş, günümüzde kabul gören ve yaygın olarak kullanılan tanı, tarama ve tiplendirme yöntemlerinin avantaj ve dezavantajları ayrıntılı olarak tartışılmıştır.