Eğitim ve okul yöneticiliği Amerika Birleşik Devletlerinde 19. Yüzyılın ikinci yarısında spesifik bir disiplin olarak görülmeye başlanmış; o tarihten bu yana okul yöneticiliği, gelişmesi süreci içinde değişik anlayış ve uygulamalara tabi olsa da son erimde ayrı bir disiplin, ayrı bir uzmanlık, bunların ötesinde de ayrı bir meslek olarak algılanır olmuştur. Bu çerçevede, okul yöneticiliği mesleğinin aday oluşturma (recruitment) aşamasından başlayarak seçilmesi, atanması, yetiştirilmesi ve geliştirilmesi süreçleri belli standartlara bağlanmıştır. Örneğin Eyaletler arası Okul Yöneticiliği Lisans Konsorsiyumu standartları ülke çapında 45'ten fazla eyalette üniversite eğitim yönetimi programlarına temel oluşturmuştur. Öyle ki bu eyaletlerde bu standartları karşılamayan okul yöneticisi adaylarının okul müdürlüğüne başvurması söz konusu bile olmamaktadır. Türk Eğitim Sistemine gelince maalesef son yönetici yetişme yönetmeliğinde bile okul yöneticiliği öğretmenliğe ek ikinci bir görev olarak yer almakta, öğretmenlikten ayrı bir uzmanlık, ayrı bir meslek olarak görülmemektedir. Son yönetmelikte sadece "eğitim yönetimi formasyonuna sahip olmak" ölçütü geç de olsa, arzu edilen içerik ve kazandırılma stratejileri ile alana katkı getirici olarak değerlendirilebilir. Okul yöneticilerinin pek tabii ki ayrı bir meslek olmasının gereği statüleri de genel yönetim hizmetler kapsamında olmalıdır.