Kronik ruhsal bozukluk tanısı alan hastaların bakım verenlerine verilen psikoeğitimin yaşadıkları güçlük ve psikososyal uyumlarına etkisi K ronik ruhsal hastalıklar; kişisel bakım, toplumsal ilişkiler, çalışma hayatı ve boş zaman aktivitelerinde işlevselliğin bozulmasına neden olan şizofreni, şizoaffektif bozukluk ve diğer psikotik bozukluklar, majör depresyon, bipolar bozukluk ve süreğenleşmiş obsesif kompulsif bozukluk tanılı hastalıkların tümüdür. [1,2] Kronik ruhsal hastalıklar, bireylerde bilişsel zararlarla yeti yitimine, sosyal ve ekonomik kayıplara neden olmakla birlikte, aile içinde ve toplumda beklenen rolleri yerine getirememe ve aile dışında alternatif yaşam alanları olmaması gibi sebeplerle sürekli olarak bireyi aile bakımı ve desteği almaya zorunlu kılabilmektedir. [3][4][5][6][7][8] Bakım verme; hastanın sağlık bakımını ve aldığı bazı sosyal hizmetleri koordine etmek, rutin sağlık bakımı (ilaç alımı, tedavisi, izleme vb.), kişisel bakım, ulaşım, alışveriş, küçük ev işlerini Amaç: Çalışma, bir üniversite hastanesinin psikiyatri kliniğinde tedavi olan kronik ruhsal bozukluk tanılı hastaların bakım verenlerine uygulanan psikoeğitimin etkinliğini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Yarı deneysel, kontrol gruplu ön test-son test düzende tasarlanan çalışma, Haziran 2015-Nisan 2016 tarihleri arasında, kronik ruhsal bozukluk tanısı alan hastaların bakım vereni olan 40 kişi (20 uygulama, 20 kontrol) ile yapılmıştır. Verilerin toplanmasında, Tanıtıcı Bilgi Formu (TBF), Bakım Verme Yükü Ölçeği (BVYÖ) ve Hastalığa Psikososyal Uyum Öz-bildirim Ölçeği (PAIS-SR) kullanılmıştır. Kronik ruhsal bozukluk tanısı olan hastaların bakım verenlerine yarı yapılandırılmış, 8 oturumluk bir psikoeğitim programı uygulanmıştır. Verilerin analizinde, tanımlayıcı istatistikler, korelasyon analizi, independent sample test ve paired sample test kullanılmıştır. Bulgular: Uygulama grubundaki bakım verenlerin %60.0'ı kadın ve yaş ortalaması 53.60±10.63 olup, %50'si hastanın ebeveyni ve %40.0'ı okur yazar ve/veya ilkokul mezunudur. Bakım verenlerin yakınları ortalama 13.84±11.88 yıldır ruhsal bozukluk tanısına sahip olup, ortalama 4.89±6.36 yıldır tedavi olmuş ve ortalama 3.85±2.37 kez hastaneye yatış yapmıştır. Uygulama ve kontrol grubunun her ikisinde de psikoeğitim öncesi ve sonrası BVYÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır (p>0.05). Uygulama grubunun ön test-son test PAIS-SR alt ölçek puan ortalamaları arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır (p>0.05). Buna karşın kontrol grubunun ön test-son test PAIS-SR bazı alt ölçek puan ortalamalarının istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklı olduğu saptanmıştır (p<0.05). Sonuç: Kronik ruhsal bozukluğu olan bireylere bakım verenlere uygulanan psikoeğitim, bakım verenler tarafından algılanan sıkıntıyı ve hastalığa psikososyal uyumlarını anlamlı düzeyde etkilememiş gibi görünse de, kontrol grubunun psikososyal uyumunda görülen kötüleşmenin uygulama grubunda görülmemesi, uygulanan psikoeğitimin bu kötüleşmeyi engelled...