Amaç: Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) yüksek mortalite oranları nedeni ile önemli bir sağlık sorunudur. Çoğunlukla kene ile bulaşan bu hastalığın sıklığı da bölgemizde artış halindedir. Bu araştırmanın amacı bölgemizdeki kene ısırığı ile gelen olguların epidemiyolojik özelliklerini ortaya koymak, KKKA açısından değerlendirmek, ayrıca hastaneye yatış ilişkili risk faktörlerini belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Retrospektif tipteki bu araştırmada 2018-2020 tarihleri arasında hastanemize ‘zehirsiz böcek tarafından sokulma’ ile başvuran ve kene tarafından sokulduğu tespit edilen 1606 olgunun 3744 başvurusu demografik özellikleri ve laboratuvar sonuçları açısından incelendi. Yıllar arasındaki farklar değerlendirildi. KKKA tanısı alan ve almayan hastalar karşılaştırıldı. Lojistik regresyon analiziyle hastane yatışını etkileyen risk faktörleri belirlendi.
Bulgular: KKKA RT-PCR testi, sevk edilen toplam 47 kişinin 42’sinde pozitif geldi. Bu hastaların tedavilerinin hastanede yatarak gerçekleştirildiği görüldü. Tek değişkenli lojistik regresyon analizi yapıldığında, KKKA nedeniyle hastane yatışı ile ile keneyi sağlık çalışanı dışında birinin çıkarması (“odds ratio” (OR):48,0; güven aralığı (GA): 6,56-360,0), ilk başvuru sırasında ek şikayet olması (OR:10,0; GA:41,0-253,0), ALT, AST, LDH, CRP, aPTT ve INR, Trombosit/ Lenfosit oranı (PLR) ve Nötrofil / Lenfosit oranı (NLR) yüksekliği; WBC ve PLT düşüklüğü arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulundu.
Sonuç: Bölgemizde KKKA vakaları son 3 yılda giderek artan bir seyir izlemiştir. KKKA hastalarını incelediğimizde, kenenin sağlık çalışanı dışında biri tarafından çıkarılma oranının belirgin şekilde yüksek olduğunu gözlemledik. Bu nedenle endemik bölgeler için kene konusunda ek önlemler alınmasını ve özellikle hayvancılıkla uğraşan kişilere eğitim verilmesini öneriyoruz. Ayrıca gelişinde ek şikayeti bulunan veya belirtilen laboratuvar parametrelerinde anormallik tespit edilen olgular yakından takip edilmelidir.