No abstract

No abstract

No abstract

Objectives Measurement uncertainty is described as a magnitude indicates the distribution of the measurement results. AACB Guideline suggests that bias should not be included in the uncertainty calculation contrary to Nordtest Guideline. The aim of the study is to calculate the uncertainty values of certain complete blood count (CBC) parameters and evaluate the contribution of bias. Methods This retrospective study was performed with the quality control data of January–December 2017 of two different CBC autoanalyser models (Beckman Coulter LH780 and DXH800). Measurement uncertainties were calculated according to AACB and Nordtest Guidelines. Imprecision, i.e. measurement uncertainty, varies with concentration. Imprecision values of user manuals, as performance characteristics of autoanalyzers, were used for assessment. Results User manuals imprecision values of different levels of platelets are between 3.3 and 14%. As the concentrations of platelets decrease, imprecision is observed to increase. This is expected to be parallel with measurement uncertainty. Contrary to user manuals, uncertainty values of AACB found to be so close to each other (between 3.41% and 4.80%), regardless of concentration level. However Nordtest guideline is more compatible with user manuals (between 6.97% and 15.35%). Conclusions When evaluated with the performance expectations, bias should be used in measurement uncertainty. Calculation of uncertainty for different concentration level is also important. Amaç Ölçüm belirsizliği, bir büyüklük olarak ölçüm sonuçlarının dağılımını ifade eder. AACB Kılavuzu, Nordtest Kılavuzunun aksine, biasın belirsizlik hesaplamasına dahil edilmesini önermemektedir. Çalışmanın amacı, belirli tam kan sayımı (CBC) parametrelerinin belirsizlik değerlerini hesaplamak ve biasın katkısını değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler Bu retrospektif çalışma, iki farklı CBC otoanalizör modelinin (Beckman Coulter LH780 ve DXH800) Ocak-Aralık 2017 kalite kontrol verileriyle gerçekleştirildi. Ölçüm belirsizlikleri AACB ve Nordtest Kılavuzlarına göre hesaplandı. İmpresizyon, dolayısıyla ölçüm belirsizliği, konsantrasyona göre değişir. Belirsizlik sonuçlarını değerlendirmede otoanalizörlerin kullanım kılavuzlarında yer alan impresizyona dayalı performans özellikleri kullanılmıştır. Bulgular Farklı trombosit düzeylerinin kullanım kılavuzlarındaki impresizyon değerleri %3.3-%14 arasındadır. Trombosit konsantrasyonu düştükçe impresizyon artar. Bunun ölçüm belirsizliği ile paralel olması beklenir. Kullanım kılavuzlarının aksine, AACB’ye göre hesaplanan belirsizlik değerleri, konsantrasyon seviyesinden bağımsız olarak birbirine çok yakın (%3.41–%4.80 arasında) bulundu. Bununla birlikte, Nordtest kılavuzunun sonuçları,otoanalizörlerin kullanım kılavuzları ile daha uyumlu bulundu (%6.97–%15.35 arasında). Sonuç Performans beklentileri ile değerlendirildiğinde, ölçüm belirsizliğinde bias kullanılmalıdır. Farklı konsantrasyon seviyeleri için belirsizliğin ayrı ayrı hesaplanması da önemlidir.

Amaç: Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) yüksek mortalite oranları nedeni ile önemli bir sağlık sorunudur. Çoğunlukla kene ile bulaşan bu hastalığın sıklığı da bölgemizde artış halindedir. Bu araştırmanın amacı bölgemizdeki kene ısırığı ile gelen olguların epidemiyolojik özelliklerini ortaya koymak, KKKA açısından değerlendirmek, ayrıca hastaneye yatış ilişkili risk faktörlerini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Retrospektif tipteki bu araştırmada 2018-2020 tarihleri arasında hastanemize ‘zehirsiz böcek tarafından sokulma’ ile başvuran ve kene tarafından sokulduğu tespit edilen 1606 olgunun 3744 başvurusu demografik özellikleri ve laboratuvar sonuçları açısından incelendi. Yıllar arasındaki farklar değerlendirildi. KKKA tanısı alan ve almayan hastalar karşılaştırıldı. Lojistik regresyon analiziyle hastane yatışını etkileyen risk faktörleri belirlendi. Bulgular: KKKA RT-PCR testi, sevk edilen toplam 47 kişinin 42’sinde pozitif geldi. Bu hastaların tedavilerinin hastanede yatarak gerçekleştirildiği görüldü. Tek değişkenli lojistik regresyon analizi yapıldığında, KKKA nedeniyle hastane yatışı ile ile keneyi sağlık çalışanı dışında birinin çıkarması (“odds ratio” (OR):48,0; güven aralığı (GA): 6,56-360,0), ilk başvuru sırasında ek şikayet olması (OR:10,0; GA:41,0-253,0), ALT, AST, LDH, CRP, aPTT ve INR, Trombosit/ Lenfosit oranı (PLR) ve Nötrofil / Lenfosit oranı (NLR) yüksekliği; WBC ve PLT düşüklüğü arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulundu. Sonuç: Bölgemizde KKKA vakaları son 3 yılda giderek artan bir seyir izlemiştir. KKKA hastalarını incelediğimizde, kenenin sağlık çalışanı dışında biri tarafından çıkarılma oranının belirgin şekilde yüksek olduğunu gözlemledik. Bu nedenle endemik bölgeler için kene konusunda ek önlemler alınmasını ve özellikle hayvancılıkla uğraşan kişilere eğitim verilmesini öneriyoruz. Ayrıca gelişinde ek şikayeti bulunan veya belirtilen laboratuvar parametrelerinde anormallik tespit edilen olgular yakından takip edilmelidir.