The Use of Biotechnology in Conservation of Plant Biodiversity and Studies in Turkey

Abstract

Doğa, çeşitli faktörlerin etkisi ile tahrip edilmekte bu da biyoçeşitlilik kayıplarına neden olmaktadır. Biyoçeşitlilik kayıplarının dünyada ciddi bir problem olması nedeniyle Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) bu konuda birtakım çalışmalar yapmaktadır. Biyoçeşitlilik kayıplarını önlemek için in situ ve ex situ koruma stratejileri geliştirilmiştir. Ex situ korumada, tohum gen bankaları ve arazide bitki koleksiyonları uygulamaları gibi geleneksel yöntemlerin yanısıra modern yöntemlerin de önemli bir yeri vardır. Özellikle yok olma tehlikesi altında olan türlerin korunmasında ex situ koruma stratejileri kapsamında in vitro teknolojinin kullanılması önemli avantajlar sunmaktadır. Bitki materyalini toplamada, çoğaltmada, uluslararası değişimde ve muhafaza etmede in vitro tekniklerden yararlanılmaktadır. Bu derlemede, in vitro teknikler kullanarak bitki biyoçeşitliliğin korunması ve Türkiye'deki çalışmalar sunulmuştur.

Seed propagation, adaptation to cultivation conditions, determination of ornamental plant properties, and ex situ conservation of the endemic species Centaurea hermannii F. Hermann

“…The Rio convention, on biological diversity, encourages all parties to the convention to recognize biological diversity and to take necessary measures to protect it (Ocak et al 2017). Therefore, a variety of in situ and ex situ conservation methods have been explored to ensure the sustainability of biodiversity and to protect species in danger of extinction (Bürün 2021).…”

Bitki Doku Kültürünün Biyoteknolojik Olarak Kullanımı

“…In vitro teknik olarak da bilinen mikroçoğaltım, kısa sürede, sınırlı alanda, daha az anaç bitki kullanılarak çok sayıda bitki elde etme olanağı sağlayan, kontrollü koşullar altında yapılması nedeniyle çevre koşullarından ve mevsimden bağımsız, yılın her zamanında üretiminin mümkün olduğu bir tekniktir (Dilmen ve Göktürk Baydar, 2016;Bürün, 2021). Bu teknik özellikle klasik yöntemlerle çoğaltılması zor olan rekalsitrant (inatçı) tohumlu bitkilerin, vejetatif çoğaltılan türlerin ve tehlike altındaki bir türün korunması açısından çok önemlidir.…”

“…Bu teknik özellikle klasik yöntemlerle çoğaltılması zor olan rekalsitrant (inatçı) tohumlu bitkilerin, vejetatif çoğaltılan türlerin ve tehlike altındaki bir türün korunması açısından çok önemlidir. Bunun yanında, seçkin genotiplerin ve genetik materyalin çoğaltılması, gen kaynaklarının ve bitki çeşitliliğinin ex situ korunması için de önemli olmaktadır (Bürün, 2021).…”

“…Böylece bitkiler doğal çevre koşullarında hayatta kalmaya uyum sağlamaktadırlar (Onay ve ark., 2012;Singh ve Kumar, 2020;Bejaoui, 2022). Mikroçoğaltım ile üretimin faydaları; esas bitki ile birebir aynı ya da bu bitkiye benzer bitkiler elde etmek, elde edilen bitkilerle az sürede, yüksek miktarda ve sağlıklı bitkiler elde edilmek, eşeyli üremeyen bitkiler ve tek eşeyli bitkileri çoğaltma imkânı sağlamak şeklinde sayılabilmektedir (Aydın, 2019;Balı ve ark., 2020;Bürün, 2021).…”

Astragalus oksutdagensis (Fabaceae) Tohum Canlılığı, Çimlenme ve Yetişme Özellikleri

“…Türkiye endemiği ve/veya tehdit altındaki türlerine ait in vitro kültür çalışmalarının derlendiği çalışmada (Bürün 2021), tohumlara ait bazı özelliklerin (optimum olgunlaşma dönemi, kalitesi, yetişme koşulları, çimlenme ekofizyolojisi ve dormansi derecesi) bilinmesinin gerekli olduğu, bu bilgilerin tohum canlılığının korunmasında son derece önemli rol oynadığı vurgulanmıştır. Genel olarak Astragalus türlerinin çimlenmeyi çok zorlaştıran sert tohum kabuğuna sahip olduğu ve bu nedenle de tohum çimlenme kapasitesinin zayıf olduğu çeşitli çalışmalarda bildirilmektedir (Erişen vd.…”