Bu çalışmada Türkiye’de vatandaşların, liberal-hak eksenli, cumhuriyetçi-aktif, görev odaklı ve eleştirel vatandaşlık normlarına atfettikleri önem karşılaştırılmaktadır. Günümüzde liberal ve demokratik vatandaşlık normları liberal demokrasilerin gücüne ve sürdürebilirliğine işaret etmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’de iyi vatandaşlığı tanımlayan değerlerin niteliği üzerine yapılacak bir çalışma, demokrasi tartışmalarına da katkı sağlayacaktır. Bu tartışmanın önemi küresel seviyede yükselişte olan otoriter ve popülist siyaset düşünüldüğünde daha da artmaktadır. Çalışmada, Uluslararası Sosyal Saha Çalışmaları Programı’nın (ISSP) 2014 yılında Türkiye’de vatandaşlık üzerine yaptığı anket çalışmasının verileri kullanılmıştır. Bulgular, karşılaştırılan tüm normların Türkiye’de destek gördüğüne işaret etmektedir. Fakat liberal, hak eksenli vatandaşlık normları ile görev odaklı vatandaşlık normları en yüksek desteği görmektedir. Türkiye’de vatandaşlık literatürü görev odaklı vatandaşlığın hiyerarşik ve pasif özelliklerine vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla bulgular literatürdeki bu anlatıyı desteklemektedir. Bulgular, aynı zamanda, özellikle 1990’lardan itibaren Türkiye’de vatandaşlıkta daha liberal, aktif pratiklerle dönüşen ve günümüzde de daralan katılım alanlarına tepkisel bir vatandaşlık anlayışının da güçlendiğine işaret etmektedir. Görev odaklı ve hak eksenli vatandaşlık normlarının eşzamanlı olarak kuvvetle desteklenmesi iki önemli sonuca işaret etmektedir: 1) Türkiye’de hak eksenli vatandaşlık, vatandaşlık görevlerinden bağımsız değildir, 2) vatandaşlık görevlerine verilen değerin yanı sıra Türkiye’de liberal demokrasiyi koruyacak ve güçlendirecek nitelikte liberal ve demokratik vatandaşlık normları mevcuttur.