Amaç: Bir grup tıp fakültesi öğrencisinin, şiddetle mücadelede hekim sorumluluğu hakkındaki görüşlerini, hekim – hasta ilişkisi ve etik bakımdan değerlendirmektir. Çalışmanın aynı zamanda tıp eğitimi müfredatına, savunmasız grupların sağlık bakımına öğrencilerin katılımına ve dolayısıyla şiddetle mücadeleye katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
Yöntem: Retrospektif olarak tasarlanan araştırmanın evrenini 2021-2022 yılında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı tarafından 5. sınıf öğrencilerine verilen “Şiddetle Mücadelede Hekimin Biyoetik Sorumluluğu” adlı ders kapsamında öğrencilerin hazırladıkları ödevler oluşturmaktadır. Çalışma verileri, Tıp Fakültesi Dekanlığından gerekli izinler alınarak dersten sorumlu olan Tıp Tarihi ve Etik ABD eğitim arşivinde bulunan 69 adet ödev metni kalitatif olarak değerlendirilmiş, tematik analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Analize başlamadan önce Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Olmayan Bilimsel Araştırmalar Etik Kurulu’ndan onay alınmıştır(No: 2022/310, Tarih: 08.08.2022)
Bulgular: Öğrenci görüşleri “Davranışsal Sosyal Beşeri Bilimler(DSBB)” ve “Hekimin ve Sağlık Sisteminin Rolü” bağlamlarında sınıflanmıştır. DSSB bağlamında; İnsan Hakları, Toplumsal Ayrımcılık, Kamu Yararı, Çevre Etiği ana temalar, Kadın Hakları, Çocuk Hakları, Toplumsal cinsiyet, LGBTQ savunuculuğu, Yaş Ayrımcılığı, Sosyal Devlet alt temalar olarak belirlenmiştir. Şiddetle Mücadelede Hekimin ve Sağlık Sisteminin Rolü bağlamında ise Hekim-hasta iletişimi, Bildirim zorunluluğu, Nitelikli Sağlık Hizmeti ana temalar, Güven ve empati, Yarar sağlama- zarar vermeme, Özel hayatın gizliliği, Aydınlatılmış onam, Sağlık çalışanı eğitimleri, Toplum eğitimleri, Toplum taramaları, Çalışan Güvenliği alt temalardır.
Sonuç ve Öneriler: Çalışmamızdaki öğrencilerin, sağlık ve şiddet kavramlarını bütünsel ve etkileşimli ele alarak, ayrımcılığa karşı insan hakları temelinde düşündükleri ve literatürle uyumlu biçimde şiddetle mücadelede hekim rolünün bilişsel düzeyde farkında oldukları görülmüştür. Ancak öğrencilerin neredeyse tümünün bilgisini uygulayamadığı ve beceri kazanması gerektiği, bir kısım öğrencinin ise haklar bağlamında bilgi açığı da olduğu görülmüştür. Bunlar ışığında çalışmanın sonuçları ve öneriler şöyle sıralanabilir:
• Öğrencilerin konuya daha çok zaman ayrılmasını istedikleri saptanmış olup, müfredatta konuya ayrılan süre gözden geçirilebilir.
• Müfredatın başta şiddetle mücadelenin daha karmaşık konuları olmak üzere, yeni eğitim stratejileriyle güncellenmesine ihtiyaç vardır.
• Öğrencilerin sağlık sisteminden beklentileri olan; nitelikli sağlık hizmetinin sağlanmasına ve tüm savunmasız grupları kapsayan, hekimler için yol gösterici yönergeler ve kılavuzlara gereksinim olduğu görülmektedir.