ÖzBu çalışmada mimarlık ile cinsiyet arasındaki etkileşimin çok boyutluluğu ve çok yönlülüğünün ortaya koyulması amaçlanmıştır. Problem, mimarlık-cinsiyet kesitinde yer alan akademik çalışmaların araştırılması ve analizi ile mimarlığın konuya bakış açısı ve konuya ilgisinin araştırılması şeklinde ele alınmıştır. Çalışma, 1983-2016 yılları arasında yayınlanmış 115 metin üzerinden yürütülmüştür. Metin okumaları sonucunda, çalışmalar "Mimar(lığ)ın cinsiyeti", "Mekan ve cinsiyet" ve "Kent ve cinsiyet" olmak üzere üç başlık altında gruplandırılmıştır. Her grup ile ilgili öne çıkan konu başlıkları, çalışma türleri ve mimarlığın bakış açısı üzerinde durulmuştur. Kuşkusuz son dönemde tüm disiplinlerin cinsiyet ve cinsiyetler arası eşitsizliğe dair ilgisi artmıştır. Mimarlık alanında da belirli sınırlar taşımasına rağmen bu ilginin söz konusu olması sevindiricidir. Cinsiyetler arası eşitsizliğin belirlenen başlıklar altında tasarım aşamasından üretilen nesnenin kullanımına, kentin kullanımından mesleki yaşama çok yönlü olarak yansıdığı görülmüştür. Erkekler için avantaj yaratan bu sürecin kadınlar açısından toplumsal cinsiyet rolleri ile uyumlu edilgen, ikincil, özel alana itilmiş bir hayat tanımlandığı görülmektedir. Yürütülen çalışma ile bir taraftan mimarlığın bu alana ait birikimi ortaya çıkartılmış, diğer taraftan da var olan ilginin kadınlar ve erkekler için toplumsal ilişkileri yeniden düzenleyecek bir araca dönüştürülmesi noktasında mesleki olarak yapılabileceklere dikkat çekilmiştir.Anahtar Kelimeler: Mekan, Mimarlık, Toplumsal Cinsiyet, Kadın, Erkek.
AbstractIn this study, it is aimed to present the multi dimension and multi aspect of gender and architecture interaction. The problem is investigated in order to analyse academic researches of architecture-gender section and investigating the relevance of the analysis with the point of view of architecture. The study is conducted using 115 texts completed between 1983 -2016. As a result of text reading the studies are grouped under three titles: "Gender of Architect(ure)", "Space and gender" and "City and gender". Prominent titles in every group, study types and architecture point of view are emphasized. Without any doubt studies in every discipline started to emphasise gender and gender inequality. Although architecture has significant borders, it is promising that there are such studies. It is seen that gender inequality has multi-dimensional effects on the object during design process, city usage and vocational aspects. This process is advantageous for man, but for woman gender roles are defined as coherent passive, secondary, limited to personal life. With this study accumulations for this area are founded as well as vocational contribution that can be applied to reform social relations for woman and man are stated.