GirişDeğişen toplumsal yapılar, yaşlanan dünya ve biyoteknolojik geliş-meler sonucunda artık ölümler evde değil hastanelerde, hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde gerçekleşmektedir. Yeni teknolojik uygulamalar ölüm kavramını değiştirmekte, belli durumlarda aileleri ve sağlık ça-lışanlarını ölüm süreçleri hakkında karar vermek zorunda bırakmaktadır. Bunun sonucunda da hasta, hasta yakınları ve sağlık çalışanları özellikle de hekimler pek çok etik ikilemle karşı karşıya kalmaktadır. Yaşamı tehdit eden hastalıklarda palyatif bakımla ilgili gereklilikler çalışmaların ve tartışmaların arttığı bu dönemde palyatif bakım etiği ile gündeme gelen konu başlıkları bu makalede tartışmaya açılacaktır. Aynı zamanda, yaşam sonu kararları başlığı altında incelenen kavramlar palyatif bakımın kendine has dinamikleri çerçevesinde değerlendirilecektir.Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) tanımına göre, palyatif bakım yaşamı tehdit eden hastalıklarla mücadele eden hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitelerini yükseltme hedefinde olan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım-da ağrıyı, acıyı hafifletmeye yönelik çalışmaların yanı sıra fiziksel, psikososyal ve ruhsal (manevi) bakım da yer almaktadır. DSÖ palyatif bakımın yaşamı onayladığını ve ölüme normal bir süreç olarak saygı duyduğunu ifade etmektedir. Aynı zamanda palyatif bakımın ne ölümü hızlandırmak ne de ertelemek niyetinde olmadığını vurgulamaktadır (1). Bu makalede değerlendirilen konu başlıklarının, bu çerçeve içinde ele alınması gerektiğini vurgulamak uygun olacaktır. Palyatif bakım eğitimlerinin önemli bir kısmını iletişim, etik, psikosoyal bakım ve kültür, dil, din ve maneviyat gibi konular oluşturmaktadır. Bu bağlamda palyatif bakım etiği, üzerinde durulması gereken özellikli bir konudur (2, 3).
Palyatif Bakımın Hizmet SınırlarıPalyatif bakım genelde sağlık hizmetleri belirli bir düzeye ulaşmış ülkelerde verilen bir hizmet olarak görülmektedir. Düşük ekonomik geliri olan ülkelerde palyatif bakım masrafları sorun olmaktadır. Hekim olarak "öncelikle zarar verme" ilkesinden yola çıkarak hastanın ağrısını acını dindirmeye çalışmak gereklidir (4). Palyatif bakım sadece kanser hastalarına verilen bir hizmet değildir. Yaşamı tehdit eden her türlü hastalık için geçerlidir. Sadece hastayı değil hasta yakınını da kapsar.Palyatif bakımın hastaya, yaşamı tehdit eden hastalığın teşhisinden itibaren aktif tedavi ile birlikte verilmesi, hastanın ölümünden sonra da yakınlarının yas sürecinde desteklenmesi ile devam etmesi gerektiği ifade edilmektedir (5). Hawley (6) palyatif bakımın sonunda hastanın her zaman ölmeyebileceğini, bu durumda hastanın rehabilitasyon sürecinin devreye girdiğini belirtmektedir. Papyon modeli olarak önerilen bu bakım sisteminin (Şekil 1), ölümcül olsun olmasın ciddi bir hastalık tanısı alan hastanın palyatif bakım sürecini kabullenmesini kolaylaştırdığı düşünülmektedir (6). Zira hasta ve hasta yakınlarının palyatif bakım sürecinin sonunda bir kaybın ve yasın varlığı ile yüzleşmeleri çok kolay görünmemektedir.These days, the population is getting gradually older and biotechnolog...